Konuyla ilgili tüm merak edilenleri Ekonomist Hikmet Baydar, aktardı. Baydar konuşmasında şu cümlelere yer verdi: “Öncelikle borsadaki satış baskısının sadece Türkiye ile ilgili bir alakası yok. İsrail ile İran arasındaki gerginlikten kaynaklı bölgesel bir risk olduğu için burada jeopolitik riskler daha da ağır basıyor. ABD’de enflasyon verileri beklentilerin üzerinde geldi. Bu da faiz indirimi öngörülerini öteledi. Bunun da piyasalara olumsuz bir yansıması var. Bunun kalıcı olduğunu düşünmüyorum. Büyüme hedefleri Rusya, Çin, ABD, Avrupa ve Türkiye de dahil yukarı çekilmeye başlandı. Bu da önümüzdeki süreçte borsaya olumlu yansıyabilir.
'ÇOK YAKINDA OLDUĞUMUZ İÇİN DAHA FAZLA ETKİLENEBİLİRİZ’
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın ABD’deki sunumları yabancı yatırımcıya taze bilginin ulaşmasını da sağladığı için büyük ihtimalle yabancı yatırımcı Türkiye pozisyonlarını artırma eğilimine girebilir. Yerel seçimden sonra Bakan Şimşek’in yabancı ‘yatırımcı gelebilir’ şeklinde bir açıklaması vardı. Yakın zamanda da ‘yabancı yatırımcı ilgisi var’ şeklinde bir açıklama yapmıştı.
Jeopolitik riskler arttıkça yabancılar daha muhafazakar davranacağı için sadece Türkiye için değil gelişmekte ülkelere olan pozisyonlarını artırmakta biraz daha çekinceli davranabilir. Kaldı ki biz jeopolitik risklerin çok yakınında olduğumuz için daha fazla etkilenme riskimiz var.
BORSADA ARTIŞ OLABİLMESİ İÇİN GEREKLİ OLAN NEDİR?
Endeksin daha da yukarı gidebilmesi için not artırımı veya gri listeden çıkış haberlerine ihtiyacımız olabilir. Bu haberler yabancı yatırımcının daha fazla ilgisini çekeceğinden borsada yabancı payını artırabilir.
10 BİN PUANA NE ZAMAN ULAŞILIR?
Borsada 10.000 seviyesi dış piyasa koşullarına bağlı olarak kolayca görülebilecek bir seviye. İran-İsrail sorunu biterse bu ihtimal daha da artar. Olası düşüşlerde ise 9400 puan desteği oldukça güçlü. Önümüzdeki aylarda 10.000 seviyesinin kırıldığını görebiliriz. Ancak global ekonomide faiz indirimi beklentisi bozulursa süre uzayabilir.
ALTINDA SERT HAREKETLERİN NEDENLERİ..
Altın piyasasının durumu biraz daha farklı. Jeopolitik riskler altına yarıyor. İran-İsrail atışmasının bir savaşa dönüşme riski altında bir alım dalgası oluşturdu. ABD’de enflasyonun yüksek çıkması faizin daha da yükseltilebileceği senaryolarını beraberinde getirdi. Böyle bir ortamda paranın altına doğru kayması daha yüksek bir olasılık. Son zamanlarda altın fiyatlarındaki hareketin arkasındaki iki neden bunlardır.
ALTIN DİĞER YATIRIM ARAÇLARINA KIYASLA HANGİ DURUMDA?
Şu anda altında kalmak mantıklı. ABD’de enflasyon riski daha da ortaya çıkmaya başladı, jeopolitik riskler devam ettiği sürece her an bir kırılma yaşanabilir korkusuyla yatırımcı altın tutma eğilimini artıracaktır. Altın biraz daha avantajlı gibi gözüküyor.
'2600 TL SEVİYELERİNİ TEST EDEBİLİR'
Gram altın, ons altından etkileniyor. Ons altında yön yukarı olduğu sürece yeni zirveleri test etme ihtimalimiz fazla. Yabancı yatırımcı girişi dövizde aşağı yönlü baskı oluşturursa o zaman gram altında dolar/TL’nin gevşemesi ile bir düşüş söz konusu olabilir. Şimdilik gram altında büyük bir düşüş beklemiyoruz.
2500 TL olan gram altının spot fiyatı önümüzdeki günlerde 2600 TL seviyelerini test edebilir.
‘KUR RİSKİ ALMAMASI İÇİN ÖNEMLİ’
Borsa uzun vadeli düşünüldüğü sürece yükselişine devam edebilir. Altın biraz daha güvenlik amaçlı tutulabilen bir ürün. Döviz global piyasalarla ilişkisi olanların kur riski almaması için önemli. Bir seçim yapmak gerekirse ağırlıklı olarak mevduat sonra altın daha sonrası için borsa portföylerde olabilir. Dövizi bir yatırım aracı olarak görmüyorum. Altın, dövizden daha fazla kazandıracaktır diye düşünüyorum.”
