İşçi ve işveren arasında zam beklentisi farklılık gösteriyor
2025 yılı için yeni asgari ücretin belirlenmesine yönelik tartışmalar sürerken işçi ve işveren kesimlerinin beklentileri dikkat çekiyor. İşveren kesimi, Orta Vadeli Program’da (OVP) yüzde 17,5 olarak belirlenen hedef enflasyona yakın bir artışla asgari ücretin belirlenmesini savunuyor. Önerilen bu zam oranı, 21.252,5 liralık bir asgari ücrete işaret ediyor. Ancak işçi kesiminden katılımcılar, 25 bin liraya ulaşan bir asgari ücret beklentisi içinde olduklarını dile getiriyor.
Özellikle son yıllarda asgari ücret, iş dünyasında temel ücret haline geldiğinden, işverenler, asgari ücretten biraz daha yüksek maaş alan çalışanlara bile asgari ücret artış oranına paralel zam yapma eğiliminde. Bu da asgari ücretin belirlenmesinde işverenlerin ekonomik istikrar açısından kaygılarını artırıyor.
“Alım gücünü artıracak bir ücret olmalı”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, asgari ücretin ülke ekonomisinde istikrarı bozmadan, işçi ve işverenin ortak beklentisini karşılayacak bir seviyede olacağı yönündeki umutlarını ifade etti. Bakan Işıkhan, asgari ücretin, çalışanların alım gücünü artırarak yaşam standartlarını iyileştirmesi gerektiğini vurgularken, işverenlerin asgari ücretin ekonomik dengeyi koruyacak bir seviyede kalmasını istediğini belirtti.
Bu durumda, asgari ücrete yönelik talepler arasında denge sağlanabilmesi için 23 bin liralık bir orta yol önerisi, Ankara kulislerinde konuşuluyor. Bu miktar, işçi ve işveren kesimlerinin beklentilerine kısmen karşılık verirken her iki tarafın da kabullenebileceği bir tutar olarak öne çıkıyor.
2025 için “25” rakamı asgari ücretin kaderini belirleyecek
2024 yılı sonuna kadar belirlenmesi gereken yeni asgari ücretin 25 bin lira seviyesinde olması, çalışanların alım gücünü artırma yolunda önemli bir adım olarak görülüyor. Ancak işverenlerin önerdiği yüzde 25 artışla birlikte asgari ücretin 21 bin 252 lira seviyesinde tutulması, ekonomik dengeler açısından olumlu bir adım olarak değerlendiriliyor.
Ankara’daki kulislerde işçi ve işveren arasında uzlaşmaya varılabilmesi adına 23 bin liralık bir orta noktada buluşma ihtimali üzerinde duruluyor. Bu yaklaşım, her iki kesimin de bütçe dengelerini ve çalışanların beklentilerini göz önünde bulunduruyor.
