Son 20 yılda Türkiye-Körfez ülkeleri arasındaki ticaret hacminin 13 kat artarak 23 milyar dolara ulaştığını belirtti. Ayrıca, Türkiye-Körfez İşbirliği Konseyi Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerine yeniden başlanması ve anlaşmanın kısa sürede yürürlüğe girmesiyle ticaretin daha da artacağını ifade etti.
Erdoğan, Körfez bölgesini Avrupa'ya bağlayan ulaştırma projelerine verilen öneme vurgu yaparak, bu projelerin enerji iş birlikleriyle desteklenmesi gerektiğine inandığını belirtti. Türkiye'nin uluslararası yatırımcılar için güvenli liman olma vasfını koruduğunu vurgulayarak, ekonomik alanda kardeş ülkelere gereken desteği sağlama konusundaki taahhüdünü dile getirdi.
Savunma sanayii alanında Körfez ülkeleri ile gerçekleştirilen iş birliğinin önemine de değinen Erdoğan, bu alandaki iş birliğinin çeşitlendirilmesinin faydalı olacağını ifade etti. İslam İşbirliği Teşkilatı-Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi'nde Filistin halkıyla dayanışmanın açık ve net bir şekilde gösterildiğini belirterek, Gazze krizindeki ortak tavrın bölge ülkeleri arasında bir örnek teşkil ettiğini söyledi.
Gazze'deki insani durumu ele alarak Türkiye'nin bölgeye yönelik artan insani yardımlarını ve kalıcı ateşkesin önemini vurgulayan Erdoğan, aynı zamanda Suriye'nin istikrara kavuşması için PKK, PYD ve YPG gibi ayrılıkçı terör unsurlarının önemli bir engel olduğunu belirtti. Suriye ihtilafına siyasi bir çözüm bulunması amacıyla Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı doğrultusunda çaba harcanması gerektiğini ifade etti.
Erdoğan, Körfez İşbirliği Konseyi'nin kurumsal yapısının güçlendirilmesine yönelik memnuniyetini dile getirerek, bu derinleşmenin genişleme ile eş zamanlı olarak ilerletilmesinin önemine vurgu yaptı. Türkiye'nin Körfez bölgesiyle stratejik iş birliğini karşılıklı saygı temelinde ilerletmeye hazır olduğunu belirterek, tüm aktörleri iş birliğine davet etti.