Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, üniversitelerin tek tip olmaması gerektiğini belirterek, her üniversitenin bulunduğu bölgeye ve şartlara uygun farklı işlevlere sahip olması gerektiğini vurguladı.
İstanbul Üniversitesi 2024-2025 Geleneksel Akademik Yıl Açılış Töreni'nde konuşan Yılmaz, üniversitelerin eğitim, araştırma ve topluma hizmet gibi işlevleriyle bireylerin gelişimine katkıda bulunduğunu ve bu süreçte ülkelerin bilimsel ve ekonomik potansiyelini artırdığını ifade etti.
Yılmaz, İstanbul Üniversitesi'nin tarihi geçmişine dikkat çekerek, bu köklü kurumun yüzyıllar boyunca Türkiye'nin ve bölgenin önde gelen öğrenim merkezlerinden biri olduğunu, sayısız değerli bireyler yetiştirdiğini dile getirdi. İstanbul Üniversitesi'nin Beyazıt kampüsündeki tarihi ana kapının, üniversite denildiğinde akla gelen simgelerden biri olduğunu söyledi.
Üniversitelerin açık sistemler olmasını istediklerini belirten Yılmaz, fiziksel duvarların varlığına aldırış etmeden, zihinlerde duvarların olmaması gerektiğinin altını çizdi. "Üniversite, evrensel bir alan ve her türlü farklılığa açık olmalıdır. Açık düşünceli insanların yeridir," diye ekledi. Bu bağlamda, İstanbul Üniversitesi'nin kapısının her zaman açık olması gerektiğini vurguladı.
Yılmaz, öğrencilere sadece derslerde öğrendiklerinin yeterli olmayacağını hatırlatarak, üniversite hayatındaki etkileşimlerin öğrencilerin bir parçası olması gerektiğini söyledi. Teorik eğitimle pratiği bir araya getirmenin önemine değinen Yılmaz, Türkiye'nin tıp eğitiminde dünya çapında bir başarıya sahip olduğunu ve bunun sırrının teorik ve uygulamalı eğitimi birleştirmesinde yattığını belirtti.
Farklılaşan üniversitelerin ülkeye daha fazla değer katacağını savunan Yılmaz, İstanbul Üniversitesi’nin 2053 perspektif çalışmasının önemini vurguladı. Türkiye’nin 2053 vizyonunda Cumhuriyet’in ilk yüzyılının geride kaldığını ve yeni yüzyılda daha güçlü bir geleceğe doğru ilerlediklerini ifade eden Yılmaz, bu vizyonun tüm toplumsal kesimlerle birlikte desteklenmesi gerektiğini belirtti.