Son dönemde Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde yaşanan 4 ve üzeri büyüklükteki depremler, bilim insanlarının dikkatini çekiyor. Prof. Dr. Şükrü Ersoy, bu depremlerin sıklığının artmasının ve coğrafi dağılımının, Türkiye'nin deprem riskini yeniden değerlendirmek için önemli olduğunu vurguluyor. Özellikle 6 Şubat'tan bu yana meydana gelen deprem sayısının, normal şartlarda 3 yılda gerçekleşmesi beklenen sayıya ulaşması, dikkate değer bir artış olarak görülüyor.

Farklı Bölgeler, Farklı Deprem Dinamikleri

Türkiye'nin jeolojik yapısı, farklı bölgelerde depremlerin farklı nedenlere ve etkilere sahip olmasına yol açıyor. Antalya ve Alanya'daki derin depremler, Afrika kıtasının Anadolu'nun altına dalışı sonucu meydana geliyor. Bu depremler, Anadolu topraklarında oluşan depremlerden farklı olarak değerlendirilmeli. Öte yandan, Marmara ve Batı Anadolu'daki depremler, Türkiye'nin kendi tektonik hareketliliğinden kaynaklanıyor.

MEB’den e-Okul Sistemine Yurt Dışına Çıkan Öğrenciler İçin Yeni Düzenleme MEB’den e-Okul Sistemine Yurt Dışına Çıkan Öğrenciler İçin Yeni Düzenleme

Marmara Bölgesi için Önemli Uyarılar

Marmara Bölgesi'nde beklenen büyük bir deprem konusunda Ersoy, bölgedeki son depremlerin, Marmara Denizi'nin aktif ve riskli bir bölge olduğunu gösterdiğini belirtiyor. Marmara Denizi'nde meydana gelebilecek büyük bir depremin büyüklüğünün 7.5 civarında olabileceği ve bu depremin ciddi hasarlara yol açabileceği öngörülüyor.

Tsunami Riski ve Önlemler

Marmara Bölgesi'ndeki araştırmalar, tarihsel süreçlerde yaşanmış Tsunami olaylarının izlerini ortaya koyuyor. Prof. Dr. Ersoy, bu bölgede geçmişte yaşanmış büyük Tsunamilerin kanıtlarına dikkat çekerek, olası bir Tsunami durumunda kıyı bölgelerinde ciddi yıkımlar yaşanabileceğini vurguluyor.