Son on ayda medyada en çok hakkında yalan haber üretilen kurumlardan biri Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) oldu. Mülteci öğrenciler, imam hatipler ve din eğitimine dair sayısız dezenformasyon kamuoyunu yanıltma amacı taşıyan haberlerle yayıldı. MEB, bu yalanları tek tek ifşa etti ve yanlış bilgilerin arkasındaki gerçekleri ortaya koydu.

Dezenformasyonlar ve Gerçekler

Öne çıkan yalan haberlerden bazıları, din dersinin zorunlu olup matematik dersinin seçmeli hale getirildiği, okula gitmeyen mülteci öğrencilere karne verileceği, adabımuaşeret derslerinin imamlar tarafından verileceği ve Suriyeli öğrenciler için 30 bin temizlik görevlisi alınacağı yönündeydi. Ayrıca, imam hatipli öğrencilere ücretsiz ulaşım ve yemek sağlandığı da asılsız bir şekilde iddia edildi.

Bir diğer dezenformasyon, UNICEF tarafından desteklenen gönüllü eğiticiler için "MEB, 830 Suriyeli öğretmen atadı" şeklinde ortaya atıldı. Ayrıca, İzmir Bornova'daki bir okul inşaatı, sosyal medyada Suriyeliler için yapıldığı iddiasıyla yanlış bilgilerle gündeme getirildi.

Diyanet ve Diğer Kurumlar Hedefte

Özel: Öcalan konuşmak için kürsüye gelmek zorunda değil Özel: Öcalan konuşmak için kürsüye gelmek zorunda değil

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın "Gençliğe Değer" projesi de dezenformasyonun hedefi oldu. Medyada, ilkokul öğrencilerinin türbe ziyaretine götürüldüğü iddiaları yer aldı. Ayrıca, Erzincan'ın Kemaliye ilçesi hakkında "Üç camisi olan köyde okul yok" şeklinde yanlış bir haber yayıldı, ancak ilçede yedi okul ve bir halk eğitim merkezi bulunduğu açıklandı.

Son olarak, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde öğretmenlere seminer verileceği iddiaları çarpıtılarak "Öğretmenlere camide seminer verilecek" şeklinde yansıtıldı. Ayrıca, "Velilerin okullara girişi yasaklandı" ve "Fransız okullarına din dersi dayatıldı" gibi tamamen asılsız haberler de kamuoyunda yer buldu.