genel

Aracı olan herkesi yakından ilgilendiriyor! Sabit fiyat uygulanacak

Abone Ol

Corona virüs salgını birçok sektörü etkiledi ve bazı sektörlerin de değişmesine neden oldu. Bunlardan biri de sigortacılık sektörü. Özellikle insanların evde kaldıkları süre artınca araç kullanımları da azalınca trafik sigortası ödemeleri de ikinci plana itildi. Şimdi gündemde olan bir konu ise trafik sigortalarında sabit fiyat uygulanması.

Corona virüs salgını sigorta şirketlerini etkiledi. Salgın hastalığın kapsam dışında bırakıldığı halde corona sonrası firmalar salgın hastalıkları da sağlık sigortası kapsamına aldı. Trafik sigortalarında da ise sabit fiyat uygulaması gündeme geldi. Hürriyet gazetesinden Noyan Doğan bugünkü köşesinde sabit fiyat uygulamasının detaylarını yazdı. İşte o yazı...

Açıkça söyleyeyim, sigortacılar, bu salgın döneminde iyi bir sınav verdi. Önce, salgın hastalıklar sağlık sigortası kapsamında değilken sigortacılar ortak karar alarak, koronavirüs tedavisini, özel sağlık ve tamamlayıcı sağlık sigortası kapsamına dahil ettiler.

Açıkça söyleyeyim, sigortacılar, bu salgın döneminde iyi bir sınav verdi. Önce, salgın hastalıklar sağlık sigortası kapsamında değilken sigortacılar ortak karar alarak, koronavirüs tedavisini, özel sağlık ve tamamlayıcı sağlık sigortası kapsamına dahil ettiler.

Daha fazlası yapılabilir miydi? Belki yapılabilirdi. Nitekim şimdilerde, koronavirüs önlemleri çerçevesinde, trafik sigortasında, sabit fiyat uygulamasına, yani tek fiyat uygulamasına, geçilebileceği konuşuluyor. Nedir, sabit fiyat? Araç gruplarına, sürücülerin hasar kademesine ve illere göre trafik sigortasında tek fiyat uygulanacak. Örneğin; İstanbul’daki, otomobil sürücülerinden hiç hasarı olmayanların hepsi trafik sigortasına aynı fiyatı ödeyecek. Eğer karar verilirse, uygulama sene sonuna kadar sürecek.

SABİT FİYAT UYGULAMASI Tek fiyat uygulaması yapılabilir mi? İstenirse, elbette yapılır. 2017’ye kadar trafik sigortasının fiyatını sigorta şirketleri serbestçe belirlerken; şirketlerin, yüksek fiyat uyguladıkları gerekçesiyle 2017’nin nisan ayında bir düzenleme yapılarak, geçici süreliğine, tavan fiyat uygulamasına geçildi. Başlarda, ‘serbest piyasadan çıkılıyor’ diye tavan fiyata tepki gösterilse de aradan üç yıl geçti, herkes kanıksadı ve alıştı. Diyeceği o ki, bugün istenirse, trafik sigortasında tek fiyat uygulamasına geçilir. Peki, geçilirse ne olur; kime, ne fayda getirir? Görüşlerimi paylaşayım.

Mevcutta uygulanan tavan fiyat ile şirketler, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın belirlediği fiyatın üstüne satamıyor, ama isteyen şirket altına satabiliyor. Kimi şirketler düşük fiyatla sigorta satışı yapabiliyor ki, bu da tüketicinin lehine.

Tek fiyata geçilir ve belirlenen fiyat da, tüketicilerin bugün düşük primle aldı poliçelerden yüksek olursa; mağduriyet yaşanabilir. Sorun, çok düşük fiyatlarla sigorta satışı yapılması ise; açıkçası, sermayesine güvenen şirket düşük fiyattan satış yapabilir. Yok, sermayesi yetmiyorsa, şirketin durumu da iyiye gitmiyorsa; zaten gerekli denetimler yapılıyor, gerekli önlemler de alınır.

Bugün şirketler, belirlenen tavan fiyatın üzerine poliçe satamıyor ama her şirket kendi risk analizini yapıp, tüketiciye farklı fiyatlarla poliçe sunabiliyor. Örneğin, 60 yaşındaki bir kişiye farklı, 20 yaşındaki genç birisine farklı; aynı şekilde aracı yeni model olana farklı, eski model olana farklı gibi.

Bu risk analizlerine de şirketler ciddi kafa yoruyor, yatırımlar yapıyor. Tek fiyatta bu tür analizlere ise gerek kalmayacak. Aynı şekilde bugün şirketler, tavan fiyatın altında fiyatları serbestçe belirleyebildikleri için trafik sigortasının yanında asistans hizmeti, isteğe bağlı ek teminat gibi ürünleri de tüketicilere sunuyor. Tek fiyat uygulamasında bunları sunamayabilirler.

TÜKETİCİ NASIL ETKİLENECEK? Anlıyorum, bazı kesimler, özellikle de sigorta acenteleri, koronavirüs döneminde gelir kaybına uğradılar. Unutmamak lazım ki, farklı ve zor bir dönemden geçiyoruz.

Berberinden restoranını, turizmcisinden taksicisine tüm kesimler bu sürçte ciddi kayıplara uğruyor. Ancak bu süreç bitecek ve tüm kesimler gibi acenteler de eski günlerine dönecekler. Belki de bu süreçte acentelerin gelir kaybına uğramaması için başka formüller bulunabilir ki, biliyorum, bu konuda öneriler de var.

Şu da var; fiyat tek olunca, ortada rekabet olmayınca, farklılık da olmayınca; belki bugün değil ama yarın, internetten satış, online satış gibi yeni satış kanalları doğurabilir ki, bu durum da belirli kesimlerin lehine olmayabilir.

Elbette tek fiyatın, tüketicinin lehine tarafları da var. Birincisi, vatandaş, ‘daha ucuzunu bulabilir miyim?’ diye kapı kapı, şirket şirket dolaşmayacak; yaptırdıktan sonra da, ‘acaba daha ucuzu var mıydı?’ diye kafasında soru işaretleri doğmayacak. Diyeceği o ki, eğer düşünülen uygulama tüketicinin lehine olacaksa, buna kimsenin itirazı olacağını sanmıyorum.