Doğal ağrı kesiciler! Dayanılmaz ağrıları bıçak gibi kesiyor, ilaca gerek kalmıyor, günde 2 tane yemek yeterli...
Hayatlarının belli dönemlerinde çeşitli ağrı şikayetleri nedeniyle yaşam kalitesi düşen çok sayıda kişi, ilaçların yerine daha az yan etkisi olduğunu düşündüğü doğal ağrı kesicileri tercih ediyor. Diyetisyen Betül Merd, doğal ağrı kesici olarak kullanılan besinleri sıraladı...
Abone Ol
Kırmızı üzüm: Bu meyvenin koyu renkli olanı, doku dejenerasyonuna katkıda bulunan enzimleri bloke eden güçlü bir bileşik olan resveratrol içermektedir. Yapılan araştırmalarda resveratrolun, sırt ağrısına neden olan kıkırdak hasarına karşı koruma sağlayabildiği belirlenmiştir.
Zencefil: 2000 yıldır sindirim sistemine rahatlattığı bilinen zencefil aynı zamanda etkili bir ağrı kesicidir. Mide bulantısını önleyen zencefil aynı zamanda mide yatıştırma özelliğiyle de bilinmektedir. Zencefil, artrit kaynaklı ağrıyan eklemler ve adet krampları da dahil olmak üzere ağrıyla savaşan doğal bir bitkidir. Yapılan çalışmalarda, zencefil kapsüllerinin antiinflamatuar ilaçlar gibi, ağrıları hafifletmede işe yaradığı belirlenmiştir. Miami Üniversitesi’nde 6 hafta süren bir araştırma sonucunda, kronik diz ağrısı olan hastaların neredeyse 3’te 2’sinin zencefil özü kullanarak ayağa kalktıktan sonra daha az ağrı hissettiği bildirilmiştir. Araştırmalar, zencefilin egzersiz sonrası ağrının üstesinden gelmeye yardımcı olabileceği yönündedir.
Papatya: Papatya da ağrı kesici maddeler bulunmaktadır. Özellikle sinir sistemi ile ilgili ağrılar için yüzyıllardır insanlar tarafından kullanılır. İyi bir kas gevşetici özelliği olan papatya çayının ağrıları azalttığı kabul edilmektedir.
Soya: Soyanın osteoartrit diz ağrısını yüzde 30 ve üzeri oranda kestiği tespit edilmiştir. Oklahoma Eyalet Üniversitesi’nde yapılan araştırmada, üç ay boyunca günde 40 gram soya proteini tüketmenin hastaların ağrı kesici ilaç kullanımını yarı yarıya azalttığı belirlenmiştir. Soyanın içerindeki izoflavonların anti-inflamatuar özelliği sayesinde ağrı kesici etkiye sahip olduğu bilinmektedir.
Zerdeçal: Zerdeçalın içindeki bileşik, iltihaplanma dahil olmak üzere vücuttaki çeşitli süreçleri etkileyebilmektedir. Kurkumin takviyesi alanların romatoid artrit ve osteoartrit sorunları ile baş edebildiği ortaya çıkmıştır. Zencefilin demlenmesi ve içine bal konulmasıyla hazırlanan çaya karabiber eklenmesi etkisini artırmaktadır. Hint gıdalarında yaygın olarak kullanılan baharatın, romatoid artrit ağrısına ibuprofen kadar etkili olduğu belirlenmiştir. Sıçanlar üzerinde yapılan araştırmalarda, zerdeçalın eklemlerin artritten tahribatını da engellediği gözlenmiştir.
Kiraz: Kirazın içeriğindeki antosiyaninler adı verilen yüksek miktarda antioksidanlar, kirazın ağrıyla mücadele gücünün anahtarıdır. Yapılan araştırmalarda, kiraz suyunun egzersiz yapan erkeklerde kas hasarı semptomlarını azalttığı belirlenmiştir. Ağrı kesici antosiyaninler ayrıca böğürtlen, vişne, ahududu ve çilekte de bulunmaktadır.
Kahve (kafein): Reçetesiz satılan birçok soğuk algınlığı ve baş ağrısı ilacında kafein bulunmaktadır. Yapılan araştırmalarda, bilinen ağrı kesicilerle birlikte tüketildiğinde ağrı kesicilerin etkilerini arttırdığı belirlenmiştir. Son yıllarda ise kafeinin kendine özgü ağrı azaltıcı güce sahip olduğu da ortaya çıkmıştır. Ancak kafein alımında aşırıya kaçmamak gerekmektedir.
Balık: Balıktaki omega-3 yağ asitleri, romatoid artrit, migren ve Crohn hastalığı da dahil olmak üzere bazı otoimmün hastalıklardan kaynaklanan ağrı veya iltihaplanmayı azaltabilmektedir. Düzenli balık tüketen, kronik boyun ve sırt ağrısı olan hastalarda etkili olduğu bilinmektedir. Yapılan bir araştırmada ağrısı olan hastaların yüzde 60’nın üç ay boyunca balık yağı tükettikten sonra rahatlama yaşadığı ve neredeyse çoğu ağrı kesici ilaçları tamamen bıraktığı bildirilmektedir. Kronik ağrıları olanların somon, uskumru, sardalye veya alabalık gibi yağlı balıklardan haftada 2-3 öğün yemesi önerilmektedir. Hepsi de omega-3 kaynağı olan bu balıklar düzenli tüketildiğinde ağrıyı baskılamaktadır. Ancak kan sulandırıcı alınıyorsa, önce uzman hekime danışılmalıdır. Çünkü omega-3'ler bu ilaçların etkisini artırabilmektedir.
Yaban mersini: Yaban mersini, iltihapla savaşabilecek ve ağrıyı azaltabilecek çok sayıda bitkisel öğeler içermektedir. Meyvenin mevsimi değilse, donmuş yaban mersini taze ile benzer şekilde besin içeriğine sahiptir. Çilek ve portakal da dahil olmak üzere antioksidan ve polifenol içeren diğer meyvelerin de yatıştırıcı etkileri vardır.
Kabak çekirdeği: Kabak çekirdeği, migren ataklarını azaltmasıyla bilinen bir mineral olan müthiş bir magnezyum kaynağıdır. Ayrıca osteoporozun önlenmesine ve tedavisine yardımcı olmaktadır. Daha fazla magnezyum için badem ve kaju fıstığı, koyu yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak ve lahana gibi), fasulye ve mercimek düzenli olarak tüketilmelidir.
Nane: Nane yağı, irritabl bağırsak sendromunun ayırt edici özellikleri olan ağrılı kramplarını, gazı ve şişkinliği gidermektedir. Aşırıya kaçmamak şartıyla nane çayı tüketenler, mide rahatsızlığına bağlı ağrılarının yatıştığını belirtmektedir.
Ceviz: İçeriğindeki yüksek miktarda omega-3 yağ asitleri ile beyin ve kalp sağlığının yanı sıra ağrılara da iyi gelmektedir. Düzenli olarak ceviz tüketmek, kas ve eklem ağrılarına karşı etkilidir. Özellikle kahvaltılarda ve ara öğünlerde tüketilmesi önerilmektedir.
Sarımsak: Diş ve baş ağrısına iyi gelen sarımsak, doğal antibiyotik olarak bilinmektedir. Özel sağlık durumları haricinde genellikle günde 2-3 diş sarımsak kas ve kemik ağrılarına iyi gelmektedir.
Sızma zeytinyağı: İçeriğinde oleokantal enzimi olan sızma zeytinyağının, doğal bir anti-inflamatuar yani iltihap giderici etkisi vardır. Ayrıca bu enzimin ağrıyı azalttığı belirtilmiştir. Ancak bu enzimin etkili olabilmesi için zeytinyağının natürel olması ve eski usullere göre sıkılarak tüketime hazır hale getirilmesi önemlidir. Tüm bu besinler kişide kronik hastalıklar ya da beslenme ile farklı sorunlar varsa dikkatli tüketilmeli, gerekli hallerde doktora danışılmalıdır.
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te Kamudanhaber sitemize
abone olun.