EYT ile ilgili yeni formülller ortaya çıkarken şimdi de destek talebi gündemde. Birçok vatandaş düzenlemeden yararlanıp yararlanmayacağını bilmiyor. Tüm detaylar, haberimizde...
Abone Ol
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, nitelikli iş gücü kaybı ve işverenleri etkileyecek başta kıdem tazminatı ve ek maliyetleri gözetecek bir çözüm bulunmasının işgücü piyasalarındaki dengeler açısından kritik olduğuna dikkat çekti.
EYT için yazılı bir açıklama yapan Akkol, konuyla ilgili detaylı bir çalışma yaptıklarını ve ilgili bakanlıklarla paylaştıklarını belirtti. Akkol şöyle devam etti: “TİSK olarak, her zaman önceliğimiz ülkemizin ve çalışma arkadaşlarımızın refahı oldu. Bu yaklaşımla EYT’li çalışma arkadaşlarımızın beklentilerinin karşılanmasını önemsiyoruz.
Diğer yandan, uygulamanın işletmelerimizin küresel rekabetçiliğini etkileyecek birçok sonucu ve yıllara yayılabilecek çeşitli istenmeyen etkileri de olacak. Başta kıdem tazminatı yüklerinin yönetilmesini önemli buluyoruz. Emekli olup çalışmaya devam edecek çalışma arkadaşlarımız için ise sosyal güvenlik destek primlerindeki İşveren maliyetleri artışı kaynaklı uzun vadeli maliyet etkileri ortaya çıkabilir.
Bu konuda işverenler üzerindeki artan yüklerin sağlanacak teşvik ve kolaylıklarla hafifletilmesini, düzenlemenin tüm bu faktörleri gözetecek şekilde hayata geçmesini önemli görüyoruz. Devletimizin her zaman olduğu gibi hem çalışanı hem işvereni gözeten destek ve teşvikleri en uygun şekilde uygulamaya alacağına inanıyoruz.”
NİTELİKLİ İŞGÜCÜ KAYBEDİLMESİN
Nitelikli işgücü ve kayıtdışı ekonominin de dikkat edilmesi gereken başlıklar olduğunu kaydeden Akkol şu noktalara dikkat çekti: “Önemsediğimiz bir diğer konu da nitelikli iş gücünün çalışma hayatında devamlılığın sağlanması.
Her 4 işletmeden 3’ü hali hazırda nitelikli işgücüne erişim sorunu yaşadığını bildiriyor, erişimin daha da zorlaşmaması kritik. Bu nedenle, EYT’li çalışanlardan emekli maaşlarını alırken mevcut işlerinde devam etmek isteyenler için çözüm üretilmesi birçok sektör ve işletme için önem taşıyor. ”
Öte yandan 18 yaş altında 8 Eylül 1999 öncesinde sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar da bu kişiler arasında. Pek çok çalışan iş hayatına 18 yaşının altında atılıyor. Peki 18 yaş altındaki sigorta primleri geçerli mi? Bu kişiler için nasıl hesaplama yapılıyor? Bu primler EYT kapsamında sayılacak mı? İşte bu sorunun yanıtı...
18 YAŞ ALTINA FARKLI HESAP
Emeklilik hesabında 18 yaş altındaki süreler farklı değerlendiriliyor. 18 yaş altında yapılan sigorta ilk işe başlangıç tarihi sayılıyor, primler de emeklilik hesaplamasında kullanılıyor ancak yıl şartı 18 yaşının dolduğu tarihten itibaren işlemeye başlıyor. Yani kadınlar için 20, erkekler için 25 yıl şartı 18 yaşın dolduğu tarihten itibaren hesaplanıyor.
YIL NASIL HESAPLANIYOR?
Örneğin; 1998'de 16 yaşında işe başlayan bir sigortalı için kadın ise 20 yıl, erkek ise 25 yıl şartı, 18 yaşının dolduğu 2000 yılından itibaren başlıyor. Kadın ise 20 yıl şartı tamamlanmış durumda, erkek ise 25 yıl şartı 2025 yılında dolacak. Yani 25 yıl şartı 2025 yılında tamamlanmış olacak
Emeklilik hesaplamalarında 18 yaş altı başlangıç olarak sayılıp primler hesaplandığı için, 18 yaş altında 8 Eylül 1999 öncesinde sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar da EYT kapsamına yer alabilecek.
KAZAİ RÜŞT KARARI ALINMIŞSA
18 yaş altı çalışmalara ilişkin farklı bir uygulama da var. Kendi nam ve hesabına bağımsız çalışanları ile devlet memuru olan sigortalılardan bir meslek veya sanat okulunu bitirerek, mahkemece ergin kılınmak suretiyle, öğrenimleriyle ilgili görevlerde çalışanlar için 18 yaşın bitirilmesi şartı aranmıyor. Bu durumda 18 yaş altında kazai rüşt kararı tarihinden başlayan sigortalılık başlangıç tarihleri, sigortalılık süresinin başlangıç tarihi kabul ediliyor.
BORÇLANMA İMKANI
EYT'lilerden fazla primi-yaşı olanların avantajlı olduğu bir formül uygulanabileceği de konuşuluyor. Ayrıca prim günü az olanlar da bulunuyor. Bu kişilerin askerlik-doğum gibi borçlanma imkanlarını değerlendirerek primlerini tamamlama imkanı bulunurken, kısmi emeklilikte de yaş şartında değişiklik yapılması beklentileri var.
BAŞLANGIÇ ERKENE ÇEKİLİRSE?
8 Eylül 1999 sonrasında sigortalı olup borçlanmayla işe girişini bu tarihin öncesine çekebilenler de EYT kapsamında yer almak istiyor. Bu kapsamda pek çok talep var.
Sigorta başlangıcı 8 Eylül 1999 sonrasında olup askerlik borçlanmasıyla işe girişi 8 Eylül 1999 öncesine çekebilenler, kendilerinin EYT'li sayılmasını talep ediyor.
Sigortadan önce doğum yapan anneler de bu çocukları borçlanabilme ve prim kazanma hakkı istiyor. Böylece çok sayıda anne de EYT kapsamına girip, çıkarılacak düzenlemeyle emeklilik imkanına kavuşabilecek.
Yine geçmiş yıllarda vergi mükellefi olmalarına rağmen Bağ-Kur kaydı yaptırmayan sigortalılar da bu geçmiş günlerini borçlanarak tescil ettirmeyi talep ediyor. Bu kişilerin beklentilerinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği düzenlemenin detaylarının açıklanmasıyla ortaya çıkacak.
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te Kamudanhaber sitemize
abone olun.