genel

Gözleriniz mesaj veriyor! Hangi belirti hangi hastalığın habercisi?

Abone Ol

Gözlerimiz, vücudumuzun farklı bölgelerinde oluşabilecek ciddi rahatsızlıklar hakkında bize mesajlar veriyor. Bu mesajların tanımlanması ve doğru tedavi yöntemlerinin uygulanması içinse düzenli olarak göz muayenesi yaptırmak gerekiyor. Göz Hastalıkları ve Sağlığı Uzmanı Opr. Dr. Şehvar Nefesoğlu göz muayenesiyle diyabet, karaciğer problemleri, bağışıklık sistemi rahatsızlıkları ve alerjiler gibi problemlerin tespit edilebileceğini anlatıyor.

Yaşadığımız herhangi bir hastalık ya da alerjiler ciddi oranlarda gözleri etkileyebiliyor. Vücuttaki problemlerin mesajını önceden veren gözler, düzenli muayeneyle kontrol edildiğinde hastalıkların teşhis edilmesine yardımcı olabiliyor.

Bedenimizdeki bütün sinirlerin irislere bağlı olması nedeniyle hastalıklar oluşmaya başladığında, ilk olarak gözleri etkilemeye başlıyor. Problem ortaya çıkmadan önce yaptırılan göz muayenesi sayesinde ise ciddi hastalıklar erken dönemde teşhis edilebiliyor.

Bağışıklık sisteminde görülebilen herhangi bir hastalık direkt olarak gözleri etkiliyor. Bakteri ve virüslere karşı koruma sağlayan bağışıklık sistemi, tehlike algıladığı durumlarda vücudun parçalarını yabancı olarak algılayabiliyor.

Bağışıklık sistemi aynı zamanda kuru göz ve kuru ağza neden olabilen sjögren sendromunu da tetikleyebiliyor. Göz kuruluğu, bu nedenle sistemin mikroplar yerine sağlıklı hücrelere saldırmasıyla oluşan bağışıklık sistemi bozukluklarının belirtisi olabiliyor.

Diyabet yani şeker hastalığı, gözlerde kalıcı zararların görülebildiği hastalıklardan biridir. Göz dibi muayenesiyle teşhis edilebilen diyabet, obezite, ileri yaş, hareketsiz yaşam nedeniyle ve kalıtsal olarak ortaya çıkabiliyor. Genellikle görmede bulanıklığa, renklerin solmasına ve görme alanında oluşabilen kör noktalara yol açabilen şeker hastalığı, gözlere uygulanan basit muayenelerle tespit edilebiliyor. Çift görme problemi diyabet hastalığına işaret edebilirken, iki göz açıkken çift, tek göz kapalıyken tek görülüyorsa hipertansiyon olasılığı artabiliyor.

Karaciğer hastaları için ilk belirtiler öncelikle gözlerde ortaya çıkmaya başlıyor. Doktor muayenesinde ancak anlaşılabilen bu sarılık, halka şeklinde ve gözün dış tarafındaki şeffaf kısmında oluşabiliyor. Karaciğer rahatsızlığına kolesterolün yüksekliği de eşlik ediyorsa, gözün üst ve alt kapaklarında sarı plakaların oluşmasına yol açabiliyor.

Beyinde ve gözde görülebilen tümörler çeşitli belirtilerle ortaya çıkabiliyor. Göz bebeğinde şekil bozukluklarına, ani görme kayıplarına ve göz kapağı düşüklüğüne neden olabilen tümörler, kanserin de habercisi olabiliyor. Göz muayenesiyle de tüm bu belirtiler ortaya çıkmadan önce ilgili hastalıklar tespit edilebiliyor.

Göz kuruluğu, gözde tahriş ve bulanık görme gibi belirtiler, kötü ve düzensiz beslenmenin belirtileri olabiliyor. Çünkü göz kasları ve sinirleri, kişinin beslenme sürecinden etkileniyor. A vitamininde eksikliğin görülmesi de korneanın damarlanmasına, gözlerde yanma veya kaşınmaya yol açabiliyor. Özellikle yaşlılara verilen perhizlerde antioksidan vitaminlerin eklenmesi, yaşlılığa bağlı katarakt riskini azaltabiliyor. Dengeli ve yeterli beslenme bu nedenle gözde birçok hastalığı etkileyebildiği gibi, oluşan hastalıklarda da tedavi edici ve durdurucu etki sağlayabiliyor.

Alerjiler, gözde kızarıklık, kaşınma, sulanma ve göz yaşarması gibi problemlere zemin hazırlayabiliyor. Genellikle kalıtsal olabilen alerjiler, normalde zararsız gibi görülebilen tozlar ve polenler nedeniyle aktif hale gelebiliyor. Gözlerde görülebilen tüm bu belirtiler sonucunda göz hastalıklarının tespiti yapılabiliyor. Düzenli doktor muayenesi ile göz sağlığı korunurken, genel vücut sağlığıyla ilgili oluşabilecek ciddi problemlerin de önüne geçilebiliyor.