Şans eseri bulunan defineler: Çakıl taşı ararken 3 milyar dolarlık taş...

Olay, Amerika'nın doğusunda bulunan Pensilvanya eyaletinde gerçekleşiyor. Bir zamanlar bu ihtişamlı konakta zengin bir çift yaşıyormuş. Zengin olmalarına bakmayın, bir o kadar da pintiymiş kendileri. Aradan uzun bir süre geçmiş ve bu yaşlı çift, hayatını kaybetmiş. Ardından çiftin yaşadığı ev, bir şekilde satılmış. Evin yeni sahibi, konak eski olduğu için bazı araştırmalar yapmak istemiş çünkü bu evde define olduğuna dair bazı söylentiler duymuş. Bu yüzden bir define avcısıyla evi gezmeye başlamış. Gezerken bir duvar ilgilerini çekmiş ve bu duvarda ufak bir delik açtıklarında delikten madeni paralar akmaya başlamış. Akan paralar antika olduğundan toplam 200 bin dolar etmiş. Evin yeni sahibi, bu şekilde zengin olmuş.

Avusturalya'da maden işçisi olarak görev yapan Bobby, o sıralarda geçim sıkıntısı çekiyormuş. Bir gün aklına güzel bir fikir gelmiş ve satın aldığı bir kazı takımıyla kazı yapmaya gitmiş. Kazıya giderken aklında 'En azından birkaç dolar kazanırım.' düşüncesi varmış ama bulduğu şey, sadece bir kova dolusu taş olmuş. İrili ufaklı bu taşlar, onun gözüne başta pek değerli görünmemiş. Biraz zaman geçince Bobby, bulduğu taşları temizlemeye karar vermiş. Temizlenen taşlardan birisinin mavi renkli olduğunu ve parıl parıl parladığını görmüş. Hemen ilgili kişilerle iletişime geçmiş ve taşın değerinin tam 3 milyar dolar olduğunu öğrenmiş. Taş, büyüklüğünden dolayı dünyada tekmiş ve Kraliyet Opali adını almış.

John Backwood, İngiltere'de yaşayan, hepimiz gibi işinde gücünde olan bir kişi. Bir gün arka bahçesinde bir şeylerle uğraşırken çekicini kaybetmiş. Bulamayınca da bir arkadaşından metal dedektör istemiş. Bütün bahçeyi taramaya başlayan John, bir anda dedektörün sinyalini duymuş. Dedektör sadece bir alanda ötmeye başlayınca çekicini bulduğunu düşünmüş ve o noktayı kazmaya başlamış. Kazdıkça toprağın altından altın parçaları çıkmaya başlamış. İlk başta küçük parçalar hâlinde çıkan altınlar, derine indikçe büyümeye başlamış. John'un çıkardığı en büyük altın 6 kiloymuş. Yani sıradan bir çekici ararken bir anda milyarder oluvermiş.

Amerika'nın 2. el eşya pazarları oldukça meşhur. Bu pazarların birinde geçimini sağlamak için eşya alıp satan Kuzey Amerikalı bir adam, bir yerden 14 bin dolarlık yumurta satın almış. Yumurta, altın kaplamalı ve etrafında taş süslemeleri olan bir süs eşyasıymış. Adam yumurtayı satmadan önce bilen birilerine sormaya karar vermiş. Yapılan incelemelerin ardından yumurtanın değerinin 14 bin dolardan daha fazla olduğu anlaşılmış. Rus Çarlık döneminden kalma bu yumurta, aslında 33 milyon dolarmış!

Amatör olarak definecilikle uğraşan İngiliz bir vatandaş, dünyanın en büyük sikke hazinesini bulmuş. Dedektörle define ararken bir anda karşısına çıkan Anglosaksonlar zamanından kalma definede, 131 sikke ve 4 altın nesne tam 6 yılda ortaya çıkarılmış. Sikkeler, %85-90 aralığında altına sahipmiş. M.S. 600'lü yıllara ait defineyi bulan kişi, isminin açıklanmasını istememiş ve bulduklarını British Museum'a teslim etmiş.

Babası ve dedesiyle Hockley bölgesinde gezintiye çıkan 3 yaşındaki James Hyatt, babasının yıllardır uğraştığı şeyi yapmış. Babasının elindeki metal dedektörü kullanmak isteyince babası oğlunu kırmamış. Dedektörü alışından birkaç dakika geçtikten sonra aletten sesler duyulmuş. Hemen orayı kazmaya başlayan dede ve baba, 2.5 milyon sterlin değerinde altın bir parça bulmuş. Uzmanların yaptığı incelemeye göre buldukları şey, 16. yüzyıldan kalma soylu bir aileye aitmiş.

New York'ta bir çift, emekli olunca bir çiftlik almak istemiş. Uzunca bir araştırmadan sonra arazisi geniş, güzel bir yer bulmuşlar ve burayı satın almışlar. Çift, eve yerleştikten sonra bahçede büyük bir alan kaplayan hangara bakmak istemiş. Kapısında kilit bulunmamasına rağmen çelikle mühürlenmiş hangarın kapısıyla epey uğraşmışlar. Kapıyı açtıklarında ise karşılarında gördüklerine epey şaşırmışlar. Hangarın içinde 180 adet antika araç varmış. Koleksiyon, Mercedes'ten Ford'a birçok değerli markalı araçtan oluşuyormuş.