genel

Türkiye tarihinin en yüksek doğal gaz rezervi! İşte düşecek faturanın miktarı...

Abone Ol

AA muhabirinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) verilerinden derlediği bilgilere göre, Türkiye'nin geçen yıl iç piyasada tükettiği doğal gaz miktarı yaklaşık 45,3 milyar metreküp düzeyinde kaydedildi. Bu rakam 2016'da 46,4 milyar metreküp, 2017'de 53,9 milyar metreküp, 2018'de 49,2 milyar metreküp olarak gerçekleşti.

Böylece son 4 yılda Türkiye, ortalama 48,7 milyar metreküp doğal gaz tüketti. Bu da Fatih Sondaj Gemisi ile Tuna 1 kıyısında gerçekleştirilen sondajda keşfedilen 320 milyar metreküp doğal gaz rezervinin, Türkiye'nin yaklaşık 7 yıllık ihtiyacını karşıladığını ortaya koyuyor.

Öte yandan ekonomistler Türkiye'nin yıllık olarak doğal gaz ithalatına ödediği tutarın 10-13 milyar dolar düzeyinde olduğunu belirtiyor. Böylece bulunan doğal gaz rezervinin gelecek dönemde Türkiye'nin cari işlemler hesabına 70 milyar dolara yakın bir katkı sağlayacağı hesaplanıyor.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez de keşfedilen doğal gazın ekonomik değerinin 65 milyar dolar olacağının söylenebileceğini bildirdi.

"Doğal gaz fiyatlarının seyri oldukça önem kazandı" AA muhabirine konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, "Bulunan rezerv Türkiye'nin yıllık 45-55 milyar metreküplük ihtiyacını dikkate aldığımızda bugünkü rakamlarla yaklaşık 6-7 yıllık talebini karşılayacak düzeyde görünüyor." dedi. Türkiye'nin uzun zamandır kendi enerji kaynaklarına sahip olmayı arzu ettiğini belirten Aslanoğlu, "Yeni rezervle birlikte bugünkü ödediğimiz faturayı dikkate alırsak ortalama 70 milyar dolarlık bir fatura Türkiye adına ortadan kalkacaktır." ifadelerini kullandı.

Aslanoğlu, Türkiye'nin doğal gazı görece yüksek fiyattan aldığını, bu durum dikkate alındığında ise tasarruf edilecek miktarın belki 40-50 milyar dolar seviyesinde olabileceğini de aktardı. Gelecek dönemde bu bulgunun yatırım maliyetinin ve doğal gaz fiyatlarının seyrinin oldukça önem kazandığını vurgulayan Aslanoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Doğal gaz fiyatlarının seyri artma eğiliminde olursa, bu bulgunun parasal değeri çok daha artar. Ancak doğal gaz fiyatlarında gerileme olursa da bu anlamdaki beklenti daha azalır. Doğal gazı bulmak çok önemli bir gelişme, bunun artmasını diliyorum. Akdeniz ve Karadeniz'de aramalar sürüyor. Sonuç olarak, Türkiye birkaç noktada bu tür kaynak bulur ve bunları birleştirebilirse daha da olumlu olacak. Bugün itibarıyla baktığımızda yıllık bazda 8-12 milyar dolarlık bir tasarruf anlamına geliyor. Önemli bir rakam. Özellikle fiyatlar artarsa daha da lehimize olacak. Yatırım maliyetleri ortaya çıkınca Türkiye ekonomisine katkısını daha iyi hesaplama şansımız olacak."

"Bulunan rezerv enflasyonu aşağı yönlü baskılamaya yardımcı olacak" İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener de bulunan doğal gaz rezervinin Türkiye ekonomisine makro ve mikro ölçekte birçok katkısının olacağını bildirdi.

Türkiye'deki işletmelerin enerji maliyetlerinin toplam maliyetler içerisindeki payının yüzde 15 ila yüzde 45 arasında değiştiğine dikkati çeken Şener, "Bulunan doğal gazın reel sektörün enerji maliyetlerinde görece bir iyileştirme yapabileceği göz önüne alındığında, şirketlerimizin küresel pazarda daha avantajlı bir konuma gelmesi, daha rekabetçi olması söz konusu." değerlendirmesinde bulundu.

Şener, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ve ticaret savaşlarıyla değişen tedarik zincirinde ucuz enerji ile birlikte Türk şirketlerinin elinin daha da güçleneceğini vurguladı. Bulunan rezervin Türkiye'nin makro ekonomik verileri üzerinde olumlu etkilerinin olacağını belirten Şener, şunları söyledi:

"Enflasyon bu süreçten olumlu etkilenecektir. 2004-2019 döneminde enflasyonun temel bileşenlerinin yüzdelik katkısına baktığımızda gıdanın yüzde 28'lik etkisi yanında enerji yüzde 14,6'yla ikinci sırada bulunuyor. Dolayısıyla, bulunan rezervin enerji maliyetlerini düşürmesi beklendiğinden, uzun vadede bu durum enflasyonu aşağı yönlü baskılamaya yardımcı olacaktır. Ödemeler dengesine ise yıllık bazda 9-13 milyar dolar civarı bir katkı yapması beklenen bu gelişmenin, dolar kuru üzerinde de rahatlatıcı bir etki yapması olası görünüyor."

Karadeniz'de doğal gaz bulunması, petrol aramalarına da hız katacak Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadettin Korkmaz, AA muhabirine, Karadeniz'de doğal gaz yatağı bulunmasının Türkiye için çok güzel bir gelişme olduğunu belirtti.

Karadeniz'de daha önce 5 yerde, 5 bin metreden daha derin sondajlar yapıldığını anımsatan Korkmaz, rezerv yataklarının ya kuru çıktığını ya da bir, iki tanesinde gaz emaresi bulunduğunu aktardı.

Akdeniz'de 8 bölgede sondaj yapan Fatih Sondaj Gemisi'nin, Karadeniz'deki ilk sondajında doğal gaz rezervi bulduğunun altını çizen Korkmaz, "Karadeniz Ereğli açıklarında, yaklaşık Karadeniz'in ortasına ve bizim tarafta kalan kısmına denk gelen bölgede bulundu. Burada doğal gaza rastlanması, bundan sonraki çalışmalar için hızlandırıcı faktör olacaktır. Bundan sonraki çalışmalara temel teşkil edecektir. Ayrıca, Karadeniz'de doğal gaz bulunmasının, petrol aramalarına da çok büyük bir ivme katacağına inanıyorum." dedi.

"Mutlaka öz enerji kaynaklarımızı bulmak zorundayız" Korkmaz, Türkiye'de yılda ortalama 50 milyar metreküp doğal gaz tüketildiğini anımsatarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kamuoyu ile paylaştığı 320 milyar metreküp rezervin, ülkenin 6 yıllık ihtiyacını karşılayabileceğini kaydetti.

Rezervin bulunduğu sahanın, yapılacak çalışmalar sonucunda çok daha geliştirilebileceğini ümit ettiğini belirten Korkmaz, şu değerlendirmede bulundu:

"Türkiye enerji ihtiyacı için yılda yaklaşık olarak 40-45 milyar dolar harcıyor. Petrolün yüzde 95'ine yakınını dışarıdan ithal ediyoruz, yüzde 5'lik kısmını da kendi kaynaklarımızdan üretiyoruz. Doğal gazın neredeyse yüzde 98'ini dışarıdan ithal ediyoruz. Enerjideki 40-45 milyar dolarlık çıktının yaklaşık 12-13 milyar dolarlık kısmını doğal gaz için ödüyoruz. Ülkemizde doğal gazın bulunması, yılda yaklaşık 13-14 milyar doların bütçemizde artı para olarak kalması demektir. Biz enerjide maalesef yüzde 90 civarında dışa bağımlıyız. Bu bağımlılığı azaltmak için de mutlaka kendi öz enerji kaynaklarımızı bulmak zorundayız."

Korkmaz, karada Türkiye'nin birçok yerinde rezerv araştırması yapıldığını dile getirerek, "Karadeniz çok geniş bir alan. Karadeniz'de, Türkiye'nin 6'da 1'i büyüklüğünde alanımız var, yine Akdeniz de öyle. Bu alanları araştırarak, ülkemizin enerji kaynağı ihtiyacını karşılamak durumundayız." diye konuştu.

Türkiye'nin mevcut gemilerinin araştırmalar için yeterli olduğunu vurgulayan Korkmaz, şöyle devam etti:

"2 sismik gemimiz, 3 de derin deniz sondaj gemimiz var. Bence dördüncü bir gemiyi almaya bile gerek yok. Bu üç gemi, çok büyük iş halleder. Kendi gemilerimiz olduğu için de istediğimiz zaman, istediğimiz yerde sondaj yapabiliriz. Daha önce gemimiz yoktu, bunları yabancı şirketlerden kiralıyorduk. Onlar da işlerinin durumuna göre randevu veriyorlardı. Gemiler sizin olunca, bir yerde bittiği zaman diğer tarafa hızla getirilebiliyor."