1-Zerdeçal: Özellikle Hint yemeklerinde sıklıkla kullanılan, güçlü tada sahip bir baharattır. Zerdeçal, kurkumin adı verilen güçlü bir anti-enflamatuar (iltihap önleyici) bileşik içerir. Zerdeçal ile karabiberi birlikte tüketmek, kurkumin emilimini önemli ölçüde artırarak iltihaba karşı yüksek etki sağlar.
2-Meyveler: Meyveler, antosiyaninler olarak bilinen antioksidanlar içerirler. Bu bileşikler iltihabı azaltır, bağışıklığı artırır ve kalp hastalığı riskinizi azaltır. Vücudumuz bağışıklık sistemimizin düzgün çalışmasına yardımcı olan doğal öldürücü hücreler (NK hücreleri) üretir. Yapılan bir çalışmada, her gün yaban mersini tüketen erkeklerin tüketmeyenlere göre daha fazla NK hücresi ürettiği görüldü. Başka bir çalışmada da çilek yiyen aşırı kilolu yetişkinlerde kalp hastalığı ile ilişkili bazı enflamatuar değerlerin seviyeleri daha düşük çıktı.
3-Yağlı balıklar: Yağlı balıklar, anti-enflamatuar etkisi yüksek olan omega 3 yağ asitleri EPA ve DHA'ya sahiptir. EPA ve DHA metabolik sendrom, kalp hastalığı, diyabet ve böbrek hastalığına yol açan iltihabı azaltır. Somon, sardalya, ringa, orkinos ve hamsi bu açıdan en zengin balıklar arasında sayılıyor. Yapılan çalışmalar, bu balıkları tüketen kişilerde vücutta enfeksiyon olması halinde yükselen CRP değerinin normal sınırlarda olduğunu ortaya koydu.
4-Brokoli: Brokoli, iltihaplanmayı artıran sitokin ve NF-kB seviyenizi azaltır. Ayrıca brokoli iltihaba savaş açan sülforafan açısından da zengindir. Karnabahar, Brüksel lahanası ve lahanayı söylemeyi de unutmayalım.
5-Avokado- Avokado, bu unvanı hak eden az sayıdaki süper besinlerden biri olabilir! Potasyum, magnezyum, lif ve besleyici yağlardan zengin bu gıda, iltihaba karşı vücudu koruduğu gibi kanser riskini de azaltıyor.
6-Yeşil çay- Muhtemelen yeşil çayın en sağlıklı içeceklerden biri olduğunu pek çok kişiden duymuşsunuzudur! Bir kere de bizden duyun istedik: Yeşil çay içerdiği yüksek miktardaki EGCG sayesinde hücreleri, hastalığa yol açabilecek hasarlardan korur. Bunun yanında kalp hastalıkları, Alzheimer ve obeziteye yakalanma riskini de azaltır.
7-Biber- Biber, içerdiği C vitamini sayesinde güçlü anti-inflamatuar bir etkiye sahiptir. Daha sağlıklı yaşlanmamıza yardımcı olacak sinapik asit ve ferulik asit bakımından da çok zengindir.
8-Mantar- Mantarlar çok düşük kalorilidir ve selenyum, bakır ve tüm B vitaminleri bakımından zengindir. Ayrıca anti-enflamatuar koruma sağlayan fenoller ve diğer antioksidanları içerirler. Mantarı çiğ yemek veya hafif pişirerek tüketmek, sağlık açısından maksimum derecede faydalanmanızı sağlar. Ancak siz siz olun her zaman denetimden geçmiş mantarları satın alın.
9-Üzüm- Üzüm, iltihabı azaltan antosiyaninler içerir. Bunun yanında sağlık için birçok faydası olan resveratrolün de en iyi kaynaklarından biridir. Yapılan bir araştırmada, günlük olarak üzüm ekstresi tüketen kalp hastası kişilerin, yağ ve kanser hücreleri üzerinde etkili hormon seviyelerinde iyileşme gözlendi.
10-Sızma zeytinyağı -Son zamanların en konuşulan besininden bahsetmeden olmaz! Sızma zeytinyağı, yiyebileceğiniz en sağlıklı yağlardan biridir. Kalp hastalıklarından kansere pek çok hastalıkla mücadelede yardımcıdır. Güçlü anti-enflamatuar etkiye sahiptir. Sızma zeytinyağının rafine zeytinyağlarından daha faydalı olduğunu asla unutmayın!
11-Bitter çikolata- Tabii ki flavanoller bakımından zengin olan bitter çikolata da bu listede yer alıyor! Bir çalışmada sigara kullanan kişilere bitter çikolata yedirildi ve bu kişilerin çikolata yedikten sonraki 2 saat içinde damar hücreleri üzerinde olumlu yönde değişimler gözlendi. Ancak çikolatanın bu faydalarından yararlanmak için en az yüzde 70 kakao içeren bir ürün almanız gerektiğini belirtmekte fayda var.
12-Domates- Domates, iltihabı azaltan ve kansere karşı koruyan mükemmel bir likopen kaynağıdır. Domatesi zeytinyağında pişirmenin likopen seviyesini en üst düzeye çıkardığını bir kez daha söyleyelim.
13-Kiraz- Kiraz, iltihapla mücadele eden antosiyaninler ve kateşinler bakımından oldukça zengindir. Öyle ki yapılan bir çalışmada 1 ay boyunca günde 280 gram kiraz tüketen kişilerin CRP seviyelerinin azaldığı görüldü. Hatta kiraz yemeyi bıraktıktan sonraki 28 gün boyunca da CRP değeri düşük kaldı.
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te Kamudanhaber sitemize
abone olun.