İki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesine vurgu yaparak, Şuşa beyannamesinin önemine ve bu çerçevede yapılan koordinasyon çabalarına dikkat çekti. Bölgedeki istikrarsızlık ve öngörülemezlik ortamında, küresel çapta bir dayanışmanın devam etmesinin önemine değindi.
Özellikle Güney Kafkasya'nın istikrarının, ulaştırma ve enerji hatlarının güvenliği bakımından kritik olduğunu belirten Bakan Fidan, Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattının önemine vurgu yaptı. Ayrıca, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki bağlantısallığın güçlendirilmesi amacıyla Kars-Nahçıvan demiryolu projesine yönelik niyet protokolünün hayata geçirilmesi için çaba sarf edeceklerini ifade etti.
Enerji alanındaki iş birliği fırsatlarını ele alarak, TANAP'ın kapasitesinin genişletilmesi ve Hazar Doğalgazının Türkiye ve Avrupa'ya aktarılmasının stratejik önemine vurgu yaptı. Ayrıca, Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı projesinin temellerinin atılmasıyla enerji iş birliğine yeni bir boyut kazandıklarını belirtti.
Bakan Fidan, bölgedeki gelişmelerle ilgili de açıklamalarda bulunarak, Azerbaycan'ın Karabağ'daki terörle mücadele operasyonu sonrasında hakimiyetini tam anlamıyla sağladığını ve bu başarıyı tebrik etti. Bölgede barışın tesisi için önemli bir fırsat olduğunu vurgulayarak, Azerbaycan ve Ermenistan arasında kalıcı barış ve sınır tespit anlaşmalarının olumlu bir şekilde ilerlemesini memnuniyetle karşıladıklarını ifade etti.
Gazze'deki insanı trajediye de değinen Bakan Fidan, uluslararası düzeyde yürütülen çalışmaları anlattı ve Amerika Birleşik Devletleri'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde alınan kararlara engel olma rolünü eleştirdi. Filistin'in haklı davasına olan bağlılıklarını vurgulayarak, bölgedeki barış ve normalleşme ikliminin oluşması için tüm tarafların çaba göstermesi gerektiğini belirtti.
