Türkiye ile Fransa arasında yaşanan gerilim devam ediyor. Ankara'daki "Charles de Gaulle" ve İstanbul'daki "Pierre Loti" okullarının statüsü açıklığa kavuşmadı. Bu okullar Türkiye'de görevli olan Fransız diplomatlarının çocukları için kuruldu. Fransa müfredat sistemine göre eğitim sunan bu okullar, zamanla yüzde 90'ı Türk öğrencilerin yer aldığı kurumlara evrildi. 2012 yılında yaşanan bir mesele gündeme düştü.
"PAŞA GÖNÜLLERİ BİLİR"
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bu okulların Fransız Büyükelçiliğine değil kendilerine bağlanması gerektiğini söyledi. Ancak Fransızlar kulak asmadı. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin geçtiğimiz hafta "Müstemleke ülkelerine yakışan şekilde davranıyorlar. Ben müsteşarken yazmıştım yazıyı. Oyaladılar bizi. Hukuki prosedürü takip ederiz. Paşa gönülleri bilir" diyerek tepkisini ortaya koıydu. Fransa'ya 'nota' verildi. MEB "Bu okullar için biz gerekli adımları attık. Bizim şartlarımıza gelirlerse hayatlarına devam ederler. Gelmezlerse de biz de gerekli hukuki prosedürü takip ederiz" denildi.
Fransa'nın Ankara Büyükelçiliği, Dışişleri Bakanlığıyla bir görüşme düzenlendiklrini, MEB ile sürekli iletişim halinde olduklarını aktardı. Büyükelçilik "Talebimizin önümüzdeki günlerde kabul edileceğini ümit ediyoruz" ifadelerine yer verdi.
"YA KURALLARI UYMALI YA KAPATILMALI"
Bakanlık yetkililerinden gelen bilgilere göre Türkiye, bu konuda kendinden ödün vermeyecek. Fransız okulları ya diğerleri gibi Milli Eğitim Bakanlığına bünyesinde olacak ya da Türk öğrenci kaydı yapamayacak. İkinci şart, mali anlamda güçlük çekecekleri için okulların kapanmasını ifade ediyor.
Fransa'dan bir heyet, Türkiye'nin bu duruşunu fark edince krizi görüşmek üzere Ankara'ya gelme kararı verdi. Heyet bugün başkente gelecek.
Eğitim uzmanı İlhan Sevin'e göre "Bakanlık bu süreçte doğru olanı yapıyor ve bu ortamda haklılar. Bu okullar ya kurallara uymalı ya da kapatılmalı" dedi.
"ULUSLARARASI HUKUKTA BÖYLE BİR ŞEY YOK"
Emekli Büyükelçi Uluç Özülker de "Milli Eğitim Bakanlığımız 'Burada bizim tedrisatımızı paylaşıp sizin de sistemin gerekliliklerini yerine getirerek süreci götürelim' diyor. Bunun karşılığında gelen cevap 'Yapamayız' oluyor. Böyle bir şey mümkün değil. Uluslararası hukukta da böyle bir şey yok. Fransız çocuklarına kendi sistemini uygula ama Türk vatandaşlarına da aynı müfredatını uygulayamazsınız. İtiraz etme hakları da yok. Ediyorlarsa bütün Türk talebelerini iade etmeliler. Okullar sadece Fransızlara açık kalır. O zaman da ayakta duramaz. Çünkü, 30 Fransız öğrenciden aldığı parayla orası dönmez" şeklinde konuştu.
'BU GİRİŞİMLER İÇİN AÇIK BİR ALAN OLAMAZ'
Fransa ile Türkiye arasında, yabancı okul krizinden dolayı gerilim çıktı. 2019 yılında Türkiye, Fransa'da Türk liseleri açmayı talep etti. Fransız Milli Eğitim Bakanı "Türkiye, İslamcı ideolojinin etkisini getirme arayışında, biz bu tür girişimlerin ilerlememesi için çok dikkatli olacağız. Fransa bu girişimler için açık bir alan olamaz, bu ülkede herkesin uyması gereken cumhuriyet kuralları var" ifadeleriyle itiraz etti. Dışişleri Bakanlığı, Charles de Gaulle ve Pierre Loti okullarını örnek olarak sunarak "Türkiye'nin, Fransız eğitim sistemiyle uyumlu olarak açmayı öngördüğü okullar için müzakereler esasen Türkiye'deki bu okullarla mütekabiliyet çerçevesinde yürütülmektedir" denildi. Yani Fransa, Türk okulunu kabul etmedi.
Bu duruma benzer bir kriz 2021 yılında görüldü. Fransa, Türkçe ve Türk kültürü öğretmenlerine Fransızca dil sınavından B2 alma şartı sundu. Bu şartı taşımayanların 40 eğitimcimiz Türkiye'ye geri dönüş yapmak durumunda kaldı. Haftalık 1,5 saatlik Türk kültürü dersleri ortaokul ve liselerde sonlandırıldı. YÖK de mütekabiliyet kapsamında Fransız öğretmenlere Türkçeden B2 alma şartı koydu.