CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Meclis açılış oturumuna katıldığında neden ayakta durduklarını açıkladı.
Oturum sonrası gazetecilere konuşan Özel, “Makama saygıda bir eksik bırakmayacağımızı belirtmiştik. Cumhurbaşkanı’nın yeminine uygun bir şekilde, geldiğinde onu karşılamamız gerektiğini umarak ayakta durduk. Makama saygısızlık yapmayacağımızı daha önce de vurgulamıştık” dedi.
Özel, Erdoğan’ın konuşmasını bir parti genel başkanına ait bir konuşma olarak değerlendirerek, “Rahatsız edici bir dil içermediği için giderken ayağa kalkmadık” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı'nı 1 Ekim'de makama saygı göstererek karşıladıklarını belirten Özel, “Bunda şaşılacak bir durum yok” dedi.
Özel, milletvekillerinin de benzer görüşte olduğunu ifade ederek, “Bir arkadaşımız, gelecek yıl ya da sonraki yıl bizim cumhurbaşkanımıza da aynı saygının gösterilmesi için önemli bir adım attığımızı dile getirdi. Umarım Adalet ve Kalkınma Partisi, CHP'li bir cumhurbaşkanı seçildiğinde aynı nezaketi gösterir” şeklinde konuştu.
Bazı CHP’li vekillerin oturuma katılmamasını hatırlatan Özel, “Cumhuriyet Halk Partisi demokratik bir yapıdır. Geçmişte benzer durumlarda ‘karara uymak istemeyen dışarıda kalabilir’ dedik. Herkesin ayakta durmak zorunda olduğu yönünde bir zorlamamız olmadı. Bazı arkadaşlar nezaket göstererek bildirimde bulundu. 15-20 arkadaşımız kuliste beklemeyi tercih etti veya içeride birkaç kişi ayakta durmadı. Bu partinin grup kararı değildir; sadece ‘biz böyle davranacağız’ şeklinde grup olarak iletildi” dedi.
Özel, CHP’nin muhalefet tarzını da değerlendirerek, “Bir kelime eksik söylemek veya bir adım geri atmak, Cumhuriyet Halk Partisi’nin muhalefet anlayışında yer almaz. Hakaret etmeden sert eleştirilerde bulunuruz. CHP, ülkenin gelecekteki iktidar partisidir. 31 Mart seçimlerinin birinci partisidir ve güncel anketlerde de birinci sıradadır” ifadelerini kullandı.
Normalleşme adımlarına da değinen Özel, “Bugün Sayın Devlet Bahçeli, Dem Partisi’nin eş genel başkanıyla el sıkıştı ve sohbet etti. Bu önemli bir gelişmedir. Normalleşme, herkesin demokratik sınırlar içinde kendi duruşunu en sağlam şekilde savunmasıdır. Aksi takdirde ülkeyi büyük bir krize sürükler. Normalleşme adımlarının, hem partime hem de ülkeme zarar vermediği gibi faydası vardır” dedi.
