Güncel

PISA Raporunda Akran Zorbalığına Dair Çarpıcı Bulgular

OECD'nin PISA 2022 verilerine göre, 81 ülkede değerlendirilen öğrenciler arasında akran zorbalığının yaygın olduğu ortaya çıktı; Türkiye'deki öğrenciler özellikle sözel ve ilişkisel zorbalığa sıkça maruz kaldıklarını bildirdi.

Abone Ol

OECD'nin Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2022 verileri, 81 ülkede akran zorbalığının geniş bir yaygınlıkla varlığını sürdürdüğünü ortaya koyuyor. Bu araştırmada, öğrencilerin okuma becerileri, matematik ve fen okuryazarlığına ek olarak okuldaki zorbalıkla ilişkilendirilebilecek davranışlar hakkındaki deneyimleri de değerlendirildi. "Fiziksel", "ilişkisel", "sözel" ve "gasp" olmak üzere dört farklı zorbalık türü ölçüldü.

Türkiye'deki öğrenciler, özellikle sözel ve ilişkisel zorbalık konularında sıkça karşılaştıklarını bildirdi. PISA 2022 verilerine göre, OECD ülkelerindeki öğrencilerin yüzde 8'i sık sık zorbalığa maruz kalırken, Filipinler'deki öğrencilerin yüzde 36'sı, Güney Kore'deki öğrencilerin ise yüzde 1'i bu grupta yer aldı.

Zorbalık içeren davranışlara maruz kalan öğrenci ortalaması, OECD ülkelerinde yüzde 20 iken, Türkiye'de bu oran yüzde 27 olarak belirlendi. Filipinler'de bu oran yüzde 48 iken, Güney Kore'de yüzde 9 olarak gerçekleşti.

Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. S. Tunay Kamer'e göre, okullardaki şiddet ve saldırganlık olayları, özellikle çocukların ailesinde ve çevresinde gördükleri şiddetin taklit edilmesi sonucunda artmaktadır. Akran zorbalığının genellikle çocukların kendi yaş gruplarından etkilendiğini belirten Kamer, çocukların kendilerini kabul ettirmek için istenmeyen davranışlara başvurabileceğini ve bu davranışlara tepki gelmediğinde bu davranışların devam edebileceğini ifade etti.

Dijitalleşmenin etkisiyle ortaya çıkan değişimlerin, olumsuz davranışların artmasına neden olduğunu vurgulayan Kamer, özellikle içerik kontrolü konusunda ciddi problemler yaşandığını belirtti. Çocukların dijital cihaz kullanımının etkilerinin gelecekte daha belirgin hale geleceğini ifade eden Kamer, çözümün sadece ebeveynlere değil, öğretmenlere, okul yönetimine, ilgili bakanlıklara ve kanun yapıcı ve uygulayıcılara da düştüğünü belirtti.

Son olarak, akran zorbalığının azaltılması için önceden tedbirler alınmasının, suçlu aramaktan ziyade çözüm odaklı politikalar geliştirmenin önemine vurgu yaptı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın aldığı önlemleri özetleyen Kamer, bu önlemlerin olumlu çıktılarını gelecek yıllarda görmeyi umduğunu belirtti. Ayrıca, içişleri ve aile bakanlıklarının, istenmeyen içeriklere karşı çalışmalarının önemine değindi ve TBMM Dijital Mecralar Komisyonu'nun da bu konuda etkili kararlar aldığını belirtti.