İstanbul’da polis memuru Şeyda Yılmaz’ı şehit eden 19 yaşındaki Yunus Emre Geçti’nin suç makinesi olduğu ortaya çıktı. 29 ayrı suç dosyası olmasına rağmen serbest dolaşan zanlının bu durumu, toplumda büyük bir infial yarattı.
Ümraniye Dudullu Polis Merkezi ekipleri, daha önce "motosiklet hırsızlığı" suçundan yakalanan ve firar eden Geçti'yi yakalamak için operasyon düzenledi. Ihlamurkuyu Mahallesi’nde köşeye sıkıştırılan şüpheli, polis ekiplerine direndi. Gözaltı sırasında bir polis memurunun silahını alan zanlı, etrafa ateş açtı. Bu esnada kadın polis memuru Şeyda Yılmaz başından vurularak ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan Yılmaz, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Henüz bir yıllık evli olan ve mesleğinde birinci yılını dolduran Yılmaz’ın şehit düşmesi, emniyet teşkilatını ve tüm Türkiye’yi yasa boğdu.
Olayın ardından suçlunun serbest bırakılabilmesi, adalet sistemine yönelik tartışmaları yeniden alevlendirdi. Hukukçu Cem Kaya, ceza yasalarındaki açıkların bu tür olayların önünü açtığını vurgulayarak, “Meşruten tahliye ve denetimli serbestlik gibi uygulamalar suçluların erken tahliyesine yol açıyor. Cezaların bir kısmı cezaevinde geçiriliyor, kalan kısmı ise denetimli serbestlikle tamamlanıyor. Bu da suçluların sokakta serbest dolaşmasına neden oluyor" dedi.
Polisin operasyonlar esnasında yetki kullanmaktan çekindiğini belirten Cem Kaya, "Polisimiz, yanlış bir hamlede bulunursa meslekten atılma veya hapse girme korkusuyla görevini yaparken zorlanıyor. Hukuk devleti olduğumuz için polisin müdahale yetkisi sınırlı, bu da bazen hatalara yol açıyor" diye konuştu. Kaya, denetimli serbestlik uygulamasının ve şartlı salıvermenin aynı anda yürürlükte olmasının suç oranlarını artırdığına dikkat çekti.
Yunus Emre Geçti, gözaltına alındıktan sonra adliyeye sevk edilmek üzere Hayvan Durum İzleme aracıyla götürüldü. Siyah çöp poşeti giydirilen saldırgan, tutuklanarak cezaevine gönderildi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, zanlının adliyeye götürülüş şekliyle ilgili açılan soruşturma iddialarını yalanlayarak, bunun asılsız olduğunu açıkladı.
Son yıllarda polislerin suç makinesi zanlılar tarafından şehit edilmesi olayları dikkat çekici bir şekilde arttı. Her biri sabıkalı birçok suçlu, cezaevinden tahliye olduktan sonra tekrar suç işleyerek polis memurlarının hayatına mal oluyor. Şeyda Yılmaz gibi birçok kahraman polisin, suç makinesi haline gelen şahıslar tarafından katledilmesi, kamuoyunda büyük bir tepki yaratıyor.
Bu olay, hem adalet sistemindeki açıkları hem de güvenlik güçlerinin karşı karşıya kaldığı tehlikeleri bir kez daha gözler önüne serdi.