Günümüzde, eğitim alanlarında uygulamak için bizlere hazır olarak verilen çerçeve planlara, etkinliklere değil, eğitimde bu alanlarda yenilikçi yaklaşımlara ihtiyacımız var. Bu noktadaki anlayışların da artık pozitif bilimler gibi özgün içeriklere sahip olması gerekiyor. Bazı ortaçağ çiftçileri tarlalarının verimliliğini artırmak için bir ay boyunca tarlalarına az miktarda kan serperdi. Bu durum tarlanın verimliliğini artırmak için yanlış bir inanıştı. Niçin? Çünkü genel olarak herkes böyle yapıyordu! Buna benzer durumları ilimizde de görmek mümkün. Örneğin yıllar öncesinde insanların yaralarını iyileştirmek için yaralı yerleri kalemle boyayarak iyileştirilmeye çalışılırdı. Oysa bu uygulamalar araştırıldığında kopya kalemi kristal viole denen bir boya içerdiği ortaya çıkmıştır. Bu boya bakterilerin bir grubunu öldüren bir özeliğe sahiptir. Tüm bu örnekler eğitimcilerin genellikle yaygın kullanımla en iyi kullanımı karıştırdıklarını göstermektedir. Sonuç itibarıyla zamanın ruhu gereği özgün ve yenilikçi yaklaşımlar kaçınılmaz olmuştur.
Yenilikçi yaklaşımları hayata geçirmek, sanıldığı kadar kolay değildir. Sadece eğitim alanında değil toplumsal hayatın hemen her alanında da değişimler büyük bir dirençle karşı karşıya kalır. Bu direnç noktaları sahanın içinden olduğu gibi bazen dışından da olabilir. Dışarıdan gelen karşı konulmalar camcının köpeği örneğini hatırlatır ve en gereksiz dirençtir. Şark hikâyesini kısaca hatırlayacak olursak:
“Kurtlar kışlık iaşelerini temin etmek için şehrin muhtelif alanlarına akın etmişler. Kimi bakkala, kimi kasaba, kimi de uygun olarak ne bulursa tedarik edip tekrar ormana dönmüşler. Kurdun biri sanki yıldırımda evladını kaybetmiş gibi başlamış hüngür hüngür ağlamaya. Diğer kurtlar ağlamana gerek yok Halil İbrahim soframızı serer kışı birlikte geçiririz demişler. İaşe temin edemeyen kurt, demiş ki ben ona ağlamıyorum. Bana saldıran camcının köpeğine ne oluyor? Ben ona ağlıyorum demiş.”
Sivas’ta Eğitimde Yenilikçi Yaklaşımlarla, Nitelik Her Geçen Gün Artıyor.
İlimizdeki malum çevrelerin, eğitim yöneticilerine yönelik sergilemiş oldukları anlamsız direnç camcının köpeği örneğini hatırlatıyor. Sivas’ta uygulanan yenilikçi yaklaşımların sonucunda hangi çıkarımlar elde edildi?
1. LGS’de Türkiye dereceleri çıktı ve Sivas, Türkiye ortalamasının üzerine çıktı.
2. Gürün ilçemizin Yolgeçen köyünden 2024 YKS’de Türkiye 53.sü çıktı.
3. Sivas Lisesinden 2024 YSK’de ilk 23000’de 15 öğrenci çıktı. ( 2010-2023 yılları arasında lisesinde şu ana kadar sadece üç öğrenci 15000’e girebilmişti.)
4. TÜBİTAK ve TEKNOFEST yarışmalarında göğüs kabartan Türkiye dereceleri çıktı.
5. Okul güvenliği ve estetiği ile huzurlu yaşam alanları oluştu.
6. HEDEF ve MİRAS projeleriyle nitelikli çalışmalar ortaya kondu.
7. Bakanlığın Öğretmen Akademilerine dâhil olan Sivas’ta, Hayati İnanç ve Beşir Ayvazoğlu gibi isimlerle öğretmen eğitimlerindeki kalite ortaya çıktı.
Bu maddeleri diğer eğitim kademlerini ekleyerek çoğaltmak mümkün fakat burada uygulanan yenilikçi yaklaşımlarla öne çıkan başlıklar işaretlenmiştir. Çok daha iyi sonuçlar elde edileceği yürütülen projeler sonucunda, sahadaki olumlu havadan anlaşılmaktadır. Zamanı geldiğinde diğer gelişmeler de madde madde sıralanacaktır.
Şüphesiz herkes, yenilik istemekte fakat yeniliğin önündeki engelleri de kaldırmak istememektedir. Bu direnç noktalarının psikolojik altyapısı anlaşılmakla birlikte özellikle yerel basında yenilikçi yaklaşımlar için sergilenen olumsuz hava, üzerinde titizlikle çalışılan yaklaşımlara bu alanda akıtılan alın terine ciddi zarar vermekte ve elde edilecek çok daha büyük başarıları geciktirmektedir.
Adamın, adam gölgesinde yetiştiği gibi başarı da nitelikli ve özgün bir ekiple gerçekleşecektir.
Sivas’ta son dönemde, yönetim kademesinde yapılan değişikler, bazı çevreler tarafından dirençle karşılanmıştır. Şunu biliyoruz ki yarınlar, rahatından vazgeçenlerindir. Tabandan tavana kadar sağlanamayan hiçbir yenilikçi eğitim anlayışı, tam anlamıyla başarılı olamayacaktır.
Üstat Nuri Pakdil’in ifadesiyle; “ Çağ, ancak bilinçle sorumluluk yüklenenlerin yüzüne güler.” Bu bilinçle sorumluluk üstlenen eğitim yöneticilerinin yolları açık olsun.
Gelecek nesillerin sorumluluğunu yüreğinde taşıyan ve nitelik için çırpınan bütün eğitim yöneticilerinin, bu etkili hamlelerini sonuca taşımak için toplumun her kesimine görev düşmektedir.
Eğitim camiasının her bir ferdi sorumluluk makamındaki yetkililerin, sorumluluklarını paylaşmak durumundadır.
Anadolu’nun hikmet anlayışıyla:
“ Bir şey yap güzel olsun. Huzura vesile olsun, rikkate yol açsın, şevk versin, hakikate işaret etsin.”
İrfan hareketiyle bu noktayı işaret eden İl Millî Eğitim Müdürünün ve ekibinin gayretleri daim olsun…
Kalıcı başarı dilekleriyle…