Eğitim düzeyine odaklandığımızda, yükseköğretim mezunlarının diğer eğitim gruplarına göre gelir kaybı yaşadığı görülüyor. TEPAV'ın analizine göre, 2012'de yükseköğretim mezunlarının ortalama geliri lise mezunlarınınkinden yüzde 77 daha fazlayken, bu farkın 2022'de yüzde 38'e düşmüş olması, yükseköğrenim tercihini sorgulatan bir durumu ortaya koyuyor.
İşveren-işçi gelir makası da genişlemiş durumda. TÜİK verileri ve TEPAV analizlerine göre, 2020'de bir işverenin ortalama geliri, ücretlilerin gelirinin 2,91 katı iken, bu oran 2022'de 3,97'ye yükseldi. Dahası, kendi hesabına çalışanların geliri, ilk kez ücretlilerin üzerine çıkmış durumda.
Ayrıca, ücretlilerin geliri reel olarak her yıl azalmakta. 2009-2019 döneminde gelirin reel artışı, işveren kesiminde hızlı bir şekilde gerçekleşirken, ücretli kesimde en düşük artış yaşanmış. Ancak 2019 sonrasında ücretlilerin geliri her yıl yaklaşık yüzde 1,5 reel azalırken, diğer kesimlerin gelirleri hızla artış trendini sürdürüyor. Bu veriler, gelir dağılımının ücretliler aleyhine bozulduğu yönündeki iddiaları destekler nitelikte.