Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘Görevin gerektirdikleri zorunlulukların dışında kamuya alımlarda mülakatı kaldırıyoruz’ sözünü adeta çiğneyerek, yazılı sınav başarısını rencide ederek, keyfi değerlendirmelerle hak edenleri elemeyi alışkanlık haline getirenlerin kamu hayatını nasıl çıkmaza soktuğunu üzülerek görmekteyiz.
Denetimi çok zor olan ve uygulamada birçok haksızlığı beraberinde getiren, objektiflikten en uzak sınav şekli olan mülakatın, yazılı sınava girerek mesleki yeterliliğini kanıtlamış olan kişilerin elenmesine yol açmasını sendika olarak asla ve kat’a kabul etmiyoruz!
Yazılı sınav sonucunun tamamen devre dışı bırakılarak, sözlü sınav komisyonunun takdir ettiği puanlar üzerinden görevlendirmelerin yapılmasını, kişiye özel uygulamalara ve çok büyük haksızlıklara yol açtığı gerçeğini göz önünde bulundurarak, mülakatın tamamen kaldırılması için ciddi bir mücadele yürüyoruz.
Nitekim sözlü sınavlarda yapılan keyfi değerlendirmelere karşı açılan kimi davalarda mahkemeler tarafından da iptal kararları verilmektedir. Hukukun üstünlüğüne inanan ve “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” düsturunu merkezine alan Türk Eğitim-Sen’in, mülakat konusundaki hukuki mücadelesi sürmekte, mağdur olanlara da her türlü hukuki desteği vermektedir.
Son olarak, Eğitim Fakültesinde Doktor Öğretim Üyesi kadrosunda görev yapmakta olan üyemiz, mesleki yeterlilik sınavında 85 gibi yüksek bir puan almasına rağmen Bakanlıklararası Ortak Kültür Komisyonu tarafından gerçekleştirilen Yurt Dışında Görevlendirilecek Okutman ve Öğretmenlerin Temsil Yeteneği Mülakat Sınavı sonucunda haksız şekilde 64 puan verilerek mağdur edilmiştir. Bu işleme karşı açılan davada ise Kastamonu İdare Mahkemesinin 2023/1401 E. Sayılı ve 30.11.2023 tarihli kararı ile işlemin yürütmesi durdurulmuştur.
Kastamonu İdare Mahkemesinin 2023/1401 E. Sayılı ve 30.11.2023 tarihli yürütmeyi durdurma kararının gerekçesinde; “Bu durumda, temsil yeteneği sınavında davacıya yöneltilen üç sorunun da cevabının net olup yoruma açık olmaması karşısında, davacıya yöneltilen sorulara davacı tarafından verilen cevaba ilişkin olarak komisyon üyeleri tarafından ya tam puan (Türkçe için (30) diğer kategoriler için (25) puan) ya da sıfır puan (0) verilerek değerlendirme yapılması gerekirken, (25) ve (10) aralığında farklı puanlar verilerek değerlendirme yapılmasının sözlü sınavın objektif olarak yapılmadığını ortaya koyduğu sonucuna ulaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, davaya konu işlemin uygulanması halinde, davacının çalışma hakkı, ekonomik ve manevi varlığını geliştirme hakkı kapsamında telafisi güç zararlara uğrayabileceğinin de kabulü gerekmektedir denilmiştir.
İlgili YD Kararı İçin Tıklayınız
TÜRK EĞİTİM SEN