Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay'ın 24. Olağan Genel Kurulu'ndaki konuşması, asgari ücret politikaları ve işçi haklarına dair önemli bir perspektifi ortaya koydu. Atalay'ın vurguladığı temel noktalardan biri, asgari ücret zammının sadece senede bir değil, hiç olmaması gerektiği yönündeydi.
Bu konuda yapılan açıklamalara karşı çıkarak, asgari ücretin bir başlangıç ücreti olmanın ötesinde bir geçim ücretine dönüştüğünü ifade etti.Türk-İş Başkanı, yıllardır devam eden asgari ücret görüşmelerinin 12 farklı kalemdeki masrafları etkilediğine dikkat çekti.
Asgari ücretin artık sadece işe yeni başlayanların kazandığı bir ücret değil, aynı zamanda bir ailenin geçimini sağlayan bir gelir haline geldiğini belirtti. Hükümetin bu konuda sadece bir kez değil, düzenli aralıklarla gözden geçirme sorumluluğunu taşıması gerektiğini savundu.Asgari ücretin belirlenmesinde işçi sendikalarının daha etkin bir rol oynaması gerektiğini dile getiren Atalay, bu sürecin şeffaf ve adil bir şekilde yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
Ayrıca, işçilerin temsilcisi olarak, "Bizi görmemezlikten gelmeyin. Bizi yok saymayın. 3 gün sonra oturduğunuz koltuklarda işçiler oturur. Bazı bürokratlar ben devletin sahibiyim diyor, ama devlet işçinin de sahibidir" sözleriyle, işçi sınıfının haklarının göz ardı edilmemesi çağrısında bulundu.
Atalay'ın bu çıkışı, sadece bir sendika liderinin değil, aynı zamanda geniş bir toplumsal konuşmanın başlangıcı olarak görülebilir. İşçi hakları ve asgari ücret konusundaki bu çeşitli perspektifler, kamuoyu ve politika gündeminde önemli bir yer tutmaya devam edecek gibi görünüyor.