“Eğitimin temel amacı, çocukları kendi yeteneklerinin bilincine vardırmaktır.” (Erich Fromm)

Her insanın doğuştan gelen özellikleri vardır… Önemli olan henüz kendisinde olan yetilerin farkında olmayan bireylere kendisinde olan özelliklerin farkına vardırılmasıdır..

Hiç kimse bir başkasını bir bütün olarak kodları dışına çıkartamaz… Ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın bir insanda doğuştan gelen özellikler yoksa o kişi hangi makama, mevkiye, göreve gelirse gelsin belli bir süre sonra özüne dönecektir…

Vakti zamanında padişah ile vezir  “eğitim mi, asliyet mi” konusunda iddialaşıyor… Vezir, asliyet diyor, padişah eğitim diyor…

Vezir,  padişaha “Sultanım, yeni doğmuş bir kediyi eğitelim ve hiç fare göstermeyelim” der ve devam eder… Hiç fare görmese bile ve istediğiniz kadar iyi bir yetiştirici de tutsanız bu kedi fare gördü mü saldırır der. Padişah, olur mu vezirim olmaz, mümkün değil, bu kediyi eğitimle istediğimiz hedefe ulaştırırız…” der.

Gel zaman git zaman kedi büyür ve vezir önemli bir yemekli toplantı öncesinde bir fare yanına alır…

Herkes masaya oturur, sohbet almış başını giderken vezir, masaya birden fareyi salı verir ve padişahın kucağında yatan kedi (hayatı boyunca fare görmemiş, gösterilmemiş) padişahın kucağından fırlar fareyi kovalamaya başlar…

Padşah, şaşkın bir şekilde çevresine bakar vezirin yüz ifadesini görünce iddiayı hatırlar ve vezir oturduğu yerden kalkarak padişaha “ Sultanım, asliyet mi, eğitim mi?” der ve oturur…

Misalde de görüldüğü gibi asliyet çok önemli bir özdür… Elbette eğitim çok çok önemlidir ama bireyin özellikleriyle örtüşmeyen bir eğitim verilirse, o kişi ne kadar eğitimli ve bilgili olursa olsun belli bir süreden sonra başarısız olacaktır…

Öğrencileri yeteneklerine göre ayırıp eğitmek temel argumanımız olmalı…

Nicelik değil, nitelik önemlidir… Az ve öz olmak her daim ideal olandır…

MEB, devlet kaideleri dışında şekilleniyor veya şekillendiriliyor… Devlette süreklilik esastır ilkesi sanırım MEB için hiçbir zaman geçerli olmadı ve olmayacak gibi de görülüyor…

Her şeyin özü doğaldır, doğallığın dışına çıkıldığında sorunlar baş gösterir…

MEB’deki tüm sorunların nedeni özünden uzaklaşmasıdır… Asıl yapılması gereken iç dinamikleri düzelterek sağlam bir sistem mekanizması oluşturmak varken, başka başka değişiklikler yapılarak MEB’in daha da karmaşık yapıya sahip olmasına neden olunuyor…

4+4+4, Öğretmenlik Meslek Kanunu, Ücretli öğretmenlik, Sözleşmeli öğretmenlik…

MEB, kendi içinde parçalanmış bir yapıya dönmüş görünüyor… Bir bütünlük yok maalesef…

Bir sistem içinde amaca giden bir yol göremiyorum… Parça parça aksayarak ilerleyen bir görüntü var…

Tüm yöneticilerin de çok memnun olduğunu düşünmüyorum… Keyifsiz ve mutsuz olduklarını düşünüyorum…

MEB, bir milletin ufkunu açacak ve ileriye götürecek yegane kurumdur. Ona gözümüz gibi bakmalıyız… Sürekli yeni bir şeylerin eklenmesi arda kalan aksaklıkları gidermiyor…

Arda kalan arızalar yeni uygulamaların da önünü tıkıyor… Bir sorunu çözmeden bir yenilik getirmek doğru değildir…

Bir bütün olarak çarklar arızasız döndüğü zaman sonuç alınır…

Temennim ve umudum MEB’in bir an önce fabrika ayarlarına dönmesidir… Tüm çarkların noksansız dönmesidir…

Vesselam

Hamza KILIÇASLAN