Pazartesiden pazartesiye yazılarıyla sapkın akımlarla mücadelenin öneminden bahseden Talat Yavuz’un, Eğitim-Bir-Sen’in yetkiyi kaybettiği Maltepe’deki bir okulda sapkın akımlar karşısında sessiz kaldığı ortaya çıktı.
Büyük Aile Platformunca "Dursun Bu Hayasızca Akın" sloganıyla LGBT propagandası ve dayatmasına karşı düzenlenen "Büyük Aile Buluşması ve Sessiz Yürüyüş", Saraçhane’den başlayarak Beyazıt Meydanında tamamlandı.
Aileyi tehdit eden unsurlara karşı durmak ve aile değerlerimizi korumak için İstanbul’da gerçekleştirilecek etkinliğe katılacak teşkilata ve üyelere 15.09.2024 tarihli “X” hesabından teşekkür eden Ali Yalçın, Eğitim-Bir-Sen İstanbul 4 No’lu şubenin mali sekreteri olan hanımefendinin eşinin müdürlük yaptığı okuldaki aile yapımızı zayıflatan etkinliklerin farkında mı, yoksa bilmezlikten mi geliyor?
Maltepe’de 15 Temmuz şehidimizin adını taşıyan bir okulda, yıl sonu Kültür ve Edebiyat Şenlikleri kapsamında 1-30 Haziran 2023 tarihleri arasında okul bahçesinde LGBT’yi simgeleyen bayraklar altında LGBT Onur Ayı” etkinlikleri düzenlenmiş,
2022 yılının Mart ayında yapılan AB Erasmus Projesi kapsamında 18 yaşından küçük öğrenciler, okul adına hibe edilen proje parasıyla sanki başka bir yer kalmamışcasına Adalar’da bir birahanede akşam yemeğine götürülmüş,
İl Milli Eğitim Müdürlüğünün izin vermediği halde erkek öğrencilerin Barbie temalı pembe takım elbiseler giydiği “Mun Etkinliği” 8-11 Temmuz 2023 tarihleri arasında yapılmış,
“Çocuklarımızı sapkın akımlardan korumaya, kötü niyetlileri deşifre etmeye, devam edeceğiz.” İfadelerini 09.09.2024 tarihli yazısında kullanan Talat Yavuz, çocuklarımızı sapkın akımlardan korumayan okul müdürünü bugüne kadar niçin deşifre etmedi? Edemezdi, çünkü
Okul müdürünün eşi Buket Akfırat, Talat Yavuz’un sendikada eski teşriki mesai arkadaşıdır. Hâlihazırda şubenin mali işlerden sorumlu başkan yardımcısıdır. Şubenin aylık gelir ve gider bilançolarını devlet sırrı gibi saklamaktadır. Kadim değerlere sahip toplumumuzun en hassas olduğu konularda bile duyarlılık göstermeyen genel sekreterin tüm eylemleri, daha önceki yazılarımızda belirttiğimiz üzere, laftan öte gitmeyip, tribünlere oynamaktan ibarettir.
Çocuklarımızın ruh ve beden sağlıklarını olumsuz yönde etkileyen güya sosyal faaliyet adı altında yapılan gayri ahlaki etkinlikleri sendika ile irtibatı bulunmayan veya sendika üyesi olmayan bir okul müdürü izin vermiş olsaydı, işte siz o zaman nasıl tepki vereceğini bir düşünün. Talat Yavuz, birkaç gün önce basın açıklaması yapılacağını üyelere ve basın mensuplarına mesajla duyururdu. Genel başkanını da yanına alarak hazırun huzurunda; milli ve manevi değerlere ve ahlaki ilkelere katılımcıların yoğun alkışları arasında vurgu yaptıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığını göreve davet ederdi.
Kişilerin mensubiyetlerine bakılmaksızın yanlış eylem nereden ve kim tarafından gelirse gelsin hukuk ve kanunlar çerçevesinde aynı oranda tepki gösterilmelidir. Senin adamın yanlış bir eyleme izin verince iyi de bir başkası yanlış bir eyleme izin verince tu kaka mı? Bu durumda sendikayı eyleme geçirecek ölçüt, fiilin yanlışlığı değil; fiilin kimin yaptığı sonucunu ön plana çıkarmaktadır.
“EBS İstanbul 4” sosyal medya hesabından 27.08.2024 tarihinde “Maltepe’de Görev Yapan Eğitim Yöneticilerimizle Bir Araya Geldik” başlığı altında okulda yapılan mangal partisini paylaşmışlardır. Bu paylaşım, toplumsal değerlerimize aykırı uygulamaları sendika onaylıyor mu, sorusu ister istemez akıllara getirmiştir.
Sendika yöneticileri genellikle okul müdürleriyle çeşitli organizasyonlar altında zaman zaman bir araya gelmektedir. Eğitim-Bir-Sen’in, yemekli etkinliklerde üyelerinin kahır ekseriyetini oluşturan öğretmenleri dışarıda bırakması, Maltepe’de yetkiyi kaybetmesine neden olmuştur. Konfor ve şatafat içerisinde yaşayan sendikacılar, üyeleri aidat ödeyen kelle sayısı değerinde gördüğü sürece daha çok yerlerde yetkiyi kaybetmeye mahkûmlardır.
Yıldırım Demirci
