TUSAŞ'a yapılan saldırının ardından stratejik tesislerin korunma yöntemleri yeniden gündeme geldi. Askeri stratejist Kemal Olçar, TUSAŞ gibi önemli tesislerin güvenliğinde profesyonel bir yaklaşım gerektiğini vurguladı. Olçar, "Özel güvenlik şirketleri Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından denetleniyor, ancak silah kullanma ve hızlı tepki gösterme yetkinlikleri yeniden değerlendirilmelidir. Örgüt mensupları kapıya kadar sızabiliyorsa güvenlik sisteminin tüm detayları gözden geçirilmelidir," dedi.
Güvenlik Devlet mi Özel mi Olmalı?
Eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin ise güvenliğin devlet veya özel şirketlerce sağlanmasının eğitim kalitesi açısından büyük bir fark yaratmayacağını belirtti. "Özel güvenliği tamamen kaldırmak devlete büyük mali yük getirir. Kritik tesisler, insansız hava araçlarıyla daha etkili bir şekilde korunabilir. Bu saldırı, kısa sürede hazırlanmış bir eylem değil, önceden detaylı bir keşif çalışması yapılmış olabilir," ifadelerini kullandı.
Casusluk Şüphesi
Emekli Kurmay Albay Çağlar Özer de güvenlik zaafiyeti yerine casusluk ihtimaline işaret etti. Özer, "Bu tür tesislerde güvenlik 24 saat aktif. Dolayısıyla iki kişinin gerçekleştirebileceği bir eylem gibi görünmüyor," diyerek saldırının daha geniş bir organizasyonun parçası olabileceğine dikkat çekti.