Sağlık Bakanlığı, bu yıl Türkiye'de 6 kişide Batı Nil virüsü tespit edildiğini duyurdu. Virüs, enfekte olmuş kuşlardan sivrisineklere, oradan da insanlara bulaşıyor. Dokuz Eylül Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mehmet Ali Öktem, Türkiye'nin batı illerinin özellikle risk altında olduğunu belirtti ve bu virüsün ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini vurguladı.
Virüsün Yayılması ve Belirtiler
Batı Nil virüsü, özellikle Culex cinsi sivrisinekler aracılığıyla insanlara bulaşıyor. Virüs bulaşan kişilerin çoğu, grip benzeri belirtilerle hastalığı atlatırken, bazı vakalarda daha ciddi nörolojik komplikasyonlar gelişebiliyor. Bu komplikasyonlar arasında beyin iltihabı (ensefalit), omurilik iltihabı ve beyin zarı iltihabı (menenjit) yer alıyor. Ağır vakalarda ise felç ve ölüm riski bulunuyor. Virüsün Türkiye'de ilk kez 2010 yılında tespit edildiğini ve özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde daha ağır seyrettiğini belirten Prof. Dr. Öktem, enfekte olan kişilerin büyük bir kısmının virüs aldıklarından habersiz olduğunu ifade etti.
Korunma Yöntemleri
Prof. Dr. Öktem, virüsten korunmanın tek yolunun sivrisineklerden korunmak olduğunu belirtti. Açık alanlarda bulunurken uzun kollu ve uzun paçalı giysiler giymek, sivrisinek kovucu kullanmak ve gece yatarken cibinlik kullanmak gibi önlemler alınması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, sivrisineklerin üreyebileceği su birikintilerinin ve kaplarının ortadan kaldırılmasının önemine dikkat çekti.
Risk Altındaki Bölgeler
Batı Nil virüsü, enfekte kuşların göç yolları üzerindeki bölgelerde daha sık görülüyor. Türkiye'nin batı şehirleri bu yüzden daha fazla risk altında. Özellikle yaz aylarında, haziran ve eylül arasında, sivrisineklerin üreme noktaları olan sulak alanlar, baraj gölleri ve su birikintileri tehlike arz ediyor. Prof. Dr. Öktem, bu tür bölgelerde yaşayan veya bu bölgelere seyahat edenlerin ekstra dikkatli olmaları gerektiğini belirtti.