Karaciğer yağlanması nedir?
Dr. Mehmet Yiğit, karaciğer yağlanmasının, karaciğerdeki yağ oranının normalden fazla olması durumunu tanımladığını belirtiyor. Obezite ve metabolik hastalıklardaki artış, bu sağlık sorununun daha yaygın hale gelmesine yol açıyor. Karaciğerin temel hücreleri olan hepatositlerde yağ birikimi ile ortaya çıkan bu durum, genellikle uzun süre belirgin şikayetlere neden olmuyor.
Türkiye'de yaygınlığı
Güncel çalışmalara göre, Türkiye'de alkol ilişkili olmayan yağlı karaciğer hastalığı, kliniklerde görülen iki yetişkin hastadan birinde bulunuyor. Özellikle metabolik hastalığı olan ve fazla kilolu bireylerde daha sık rastlanıyor. Tip 2 Diyabet, hipertansiyon, metabolik sendrom, kolesterol yüksekliği, insülin direnci ve kalp damar hastalıkları, karaciğer yağlanması ile sıklıkla birlikte görülüyor. Dr. Yiğit, bu gruptaki hastaların düzenli olarak karaciğer yağlanması açısından taranmasını öneriyor.
Alkol kullanımı ve diğer nedenler
Dr. Yiğit, karaciğer yağlanmasının nedenleri arasında yoğun alkol kullanımının yanı sıra, kronik viral hepatitler, doğumsal yağ metabolizma bozuklukları, kolesterol depo bozuklukları, tiroid bezinin az çalışması ve hipofiz bezi yetmezliği gibi hastalıklar ve bazı ilaçların kronik kullanımının da bulunduğunu belirtiyor.
Belirtiler ve riskler
Karaciğer yağlanması genellikle erken dönemde belirgin şikayetlere neden olmazken, hastalık ilerledikçe halsizlik, iştahsızlık, sağ üst karın ağrısı, bulantı, kusma ve sarılık gibi belirtiler ortaya çıkabiliyor. Tedavi edilmediğinde ise hepatit, hepatik fibroz, siroz ve karaciğer kanseri gibi ciddi hastalıklara yol açabiliyor.
Kahve ve egzersizle çözüm
Dr. Yiğit, karaciğer yağlanmasına karşı yaşam tarzı değişikliği, diyet ve egzersizin önemine vurgu yapıyor. Haftada 150 dakika aerobik veya direnç egzersizi yapmak ve günlük 2 bardak kahve tüketmek, karaciğer yağlanmasını önlemede etkili olabilir. Bu basit yaşam tarzı değişiklikleri, karaciğer sağlığını korumada büyük rol oynuyor.
