Ekonomi ve strateji uzmanları, yatırımcıların piyasaları daha etkili bir şekilde analiz edebilmesi ve stratejik kararlar alabilmesi için temel noktaları açıkladı. Risk yönetimi, sektör seçimi, uzun vadeli perspektif, esneklik ve hız gibi unsurlar, uzmanlar tarafından yatırımcıların dikkat etmesi gereken başlıca noktalar olarak öne çıkarıldı.
Ekonomide stratejik hamleler ve yatırım ipuçları konusunda açıklamalarda bulunan Cüneyt Paksoy ve Özgür Hatipoğlu, yatırımın yol haritasını çizdi.
Cüneyt Paksoy, pandemiden önce 2008'de yaşanan krizin etkilerinin hala sürdüğünü belirterek, "Ancak günümüzde piyasalar kısa vadede pozitif kalmaya devam ediyor ve kendine sürekli yeni hikayeler yazıyor. Şu anda piyasalar, Eylül ayından bu yana FED'in faiz indirimi sürecini onaylamasını bekliyor ve bu beklentiyi fiyatlıyor. Siyasi kriterler ise sadece Türkiye'de değil, global ölçekte de bir numaralı gündem maddesi haline geldi. Yaklaşan ABD seçimleri ve Avrupa'daki seçimler piyasaları etkiliyor. Özellikle Fransa seçimlerinin bu kadar gündeme gelmesi, Avrupa Birliği'nin geleceği ve Euro'nun durumu hakkında tartışmalara yol açıyor. Dünyada 300 trilyon doların üzerinde borç bulunuyor ve bu borcun yüzde 10'u ABD'ye ait. Avrupa'da ise İtalya en borçlu ülkeler arasında ilk 5'te yer alıyor. Japonya'da da Dolar/Yen paritesi dikkat çekici bir konu" dedi.
Stratejist Cüneyt Paksoy, artık her şeyin her zaman pozitif fiyatlandığı bir dönemden seçici olmanın ve detaylı araştırma yapmanın önem kazandığı bir döneme geçildiğine dikkat çekti. Paksoy, temel analiz, teknik analiz ve haber analizini birlikte kullanarak strateji oluşturmanın önemine vurgu yaptı.
Paksoy, "Bu stratejiyi oluştururken, ana stratejinizin oluşmadığı dönemlerde gerekli önlemleri alabileceğiniz bir süreç içinde ilerlemeniz gerekiyor. Strateji oluşturmanın, bir stratejist olarak öneminin çok daha arttığı bir dönemdeyiz. Bu nedenle, global gelişmeleri ve trendleri iyi takip etmek gerekiyor. Geleceği görmek artık çok daha önemli hale geldi" ifadelerini kullandı.
Türkiye'deki finansal istikrarın oluştuğuna dikkat çeken Paksoy, "Rezervler ve CDS'lere baktığımızda olumlu gelişmeler yaşanıyor. Gri listeden çıkış yaptık. Tahvil tarafına yabancı girişi de var, ancak bunun artması için yeni katalizörlere ihtiyaç var. Yapısal reformlara biraz daha önem vermeliyiz ve fiyat istikrarını sağlamak önemli olacak" dedi.
Özgür Hatipoğlu, Avrupa'daki endişelerin uzun süredir fiyatlandığını ve Fransa'daki gelişmelerin bu durumun tetikleyicilerinden biri olduğunu belirtti. Hatipoğlu, Avrupa'daki değişim sürecinin hemen gerçekleşmeyeceğini, bu sürecin büyük ihtimalle 2025 yılına kadar devam edeceğini ifade etti.
Hatipoğlu, "Fiyat ve değer arasındaki farkı anlamak önemlidir. Fiyat, gün içerisinde veya haftalık bazda değişebilirken, değer bir şirketin gerçek büyüklüğünü, üretim potansiyelini yansıtır. Şirketin aldığı projeler, geliştirdiği yazılımlar, yaptığı şirket evlilikleri gibi faktörler değeri oluşturur. Fiyat ise bu değerin kısa süreli bir yansımasıdır" dedi.
Özgür Hatipoğlu, yatırımcıların her iki bileşeni de dikkatli bir şekilde değerlendirmeleri gerektiğini vurguladı. Özellikle üretim potansiyeli düşük, ancak kısa vadeli olumlu haberlerle fiyatı artan şirketlerden kaçınılması gerektiğini belirtti. Hatipoğlu, "Şu anda büyüme hisselerine yatırım yapmanın tam zamanı" dedi.
