farklarıyla ilgili çalışmaların hızlandırıldığını belirten Güler, bu farkların giderilmesine yönelik alternatif çözümler üzerinde durulduğunu söyledi.
Güler, emeklilik sisteminde Emekli Sandığı, memurlar, kamu işçileri, SGK ve Bağkur gibi farklı statülere tabi grupların olduğunu vurguladı. Bu gruplar arasında maaş farklarının 2024-2025 yıllarında ortaya çıkabileceğini belirtti.
Farklı maaş bağlama oranları ve enflasyon farkları nedeniyle oluşan maaş farklılıklarının detaylı bir şekilde analiz edileceğini, bu farkların kaç kişiyi etkileyeceğinin tespit edileceğini ifade etti. Analizler sonucunda adil ve sürdürülebilir bir çözüm için çalışıldığını, bu çalışmaların Çalışma ve Hazine Bakanlıkları tarafından yürütüldüğünü söyledi.
Önümüzdeki haftalarda raporun tamamlanacağını ve gerekirse yasal düzenlemelerin yapılacağını belirten Güler, 2024'ten itibaren emeklilik hakkı kazanan kişilerin ileriki yıllarda mağduriyet yaşamamaları için çözüm aranacağını ekledi.
Güler, sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemine ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak, gelişmiş ülkelerde 45-50 yaşlarında emekliliğin mümkün olmadığını, Türkiye'deki EYT gibi uygulamaların geçmişten gelen bir yük oluşturduğunu belirtti. Merkezi bütçeden düşük maaşlı emeklilere destek sağlanarak maaşlarının 12.500 liraya tamamlandığını ifade etti. Sistemin sürdürülebilirliği için prim miktarlarının ve emeklilik yaşının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini dile getirdi.