Güncel

Merkez Bankası’ndan yeni önlemler! Döviz kredilere sınırlama ve zorunlu karşılık kararı

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), döviz kredilerindeki hızlı artışa karşı makro finansal istikrarın korunması, parasal aktarım mekanizmasının desteklenmesi ve likidite fazlasının sterilizasyonu amacıyla yeni önlemler aldı.

Abone Ol

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), döviz kredilerindeki hızlı artışa karşı makro finansal istikrarın korunması, parasal aktarım mekanizmasının desteklenmesi ve likidite fazlasının sterilizasyonu amacıyla yeni önlemler aldı.

Döviz Kredilere Sınırlama

  • Aylık Yüzde 2 Büyüme Sınırı: Döviz kredilerine aylık yüzde 2 büyüme sınırı getirildi. Bu sınırı aşan kredi tutarının Türk lirası cinsinden zorunlu karşılık olarak bir yıl boyunca bloke edilmesine karar verildi.
  • Artış Sebebi: TL kredi faizlerinin yüksek olması ve döviz kurlarındaki yatay seyir, ihracat geliri olan firmaların döviz cinsi kredilere yönelmesine neden olmuştu. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, Türk bankalarında döviz kredi hacmi 1 Ocak - 17 Mayıs 2024 döneminde 15,9 milyar dolar artmıştı.

Mevduatta Zorunlu Karşılık Artışı

  • Zorunlu Karşılık Oranları: Türk lirası mevduat ve kur korumalı mevduat (KKM) hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranları artırıldı. Yeni oranlar 24 Mayıs 2024 tarihinde yürürlüğe girecek.
  • Değişiklikler:
    • KKM’nin TL’ye geçişine ilişkin hedef korunurken, yenileme dahil toplam hedef yüzde 75’e düşürüldü.
    • Tüzel kişi KKM ile gerçek ve tüzel kişi YUVAM hesapları bir sonraki hesaplama döneminden itibaren toplam hedef hesaplamasından çıkarıldı.
    • Toplam hedefin sağlanması halinde KKM için tesis edilen zorunlu karşılıklara uygulanan faiz oranı politika faiz oranının yüzde 40’ına düşürüldü.

Açıklamalar ve Beklentiler

  • TCMB Açıklaması: TCMB, alınan önlemlerle finansal istikrarın sağlanmasının yanı sıra, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğinin artırılmasının hedeflendiğini belirtti.
  • Piyasa Etkisi: Bu düzenlemelerin, döviz kredilerindeki artışı kontrol altına alarak, TL'nin değer kaybını önlemeye ve bankacılık sektörünün istikrarını sağlamaya yönelik önemli adımlar olduğu değerlendiriliyor.