İstanbul'da 7'nci sınıf öğrencisinin, "Yandere Simulatör" oyununun da etkisiyle arkadaşını bıçaklaması sanal oyunların insan sağlığı üzerindeki etkilerini bir kere daha ortaya koydu. Bilişim uzmanı Orhan Toker, oyunun hedef kitlesinin ağırlıklı olarak ergen yaş grubu olduğunun altını çizdi. Oyunun amacını yorumlayan Toker "Başrolde bir kız var. Oyun, bu kızın okulda aşık olduğu çocuğa aşık olan diğer 10 kızı, 10 hafta içinde öldürme görevi veriyor. Bunu yaparken, işkence, bıçaklama, kafasına bir nesneyle vurma gibi eylemler gerçekleştiriyor" ifadelerine yer verdi.
"Oyun tamamen şiddet içerikli"
Oyunu yaratan kişiye yönelik pedofili iddiaları olduğunu söyleyen Toker "Oyuna uzun zamandır yaptığı ufak tefek eklentilerin tamamı oyundaki kızların özel bölgelerini daha ön plana çıkarmak üzerine. Oyun tamamen şiddet içerikli ve 18 yaşından küçükler için de uygun bir oyun değil" dedi.
"Oyunların ikna edici özelliği çok fazla"
Çocukların oyunlardan bu kadar etkilenerek gerçek hayatta yapılmaması gereken şeyleri yapmasındaki asıl sebebe değinen Toker "Burada gençler arasındaki düşmanlığı abartma söz konusu. Kendine güvensizliği ve düşman edinme duyguları oyun üzerinden daha da kabartılıyor ve bu durum, çocukları olumsuz etkiliyor. Her oyunun, hedeflediği kitlenin sorunlarıyla empati kurma özelliği var. Bu sayede oyunlar o kitleyi kendine bağlar. Oyunların ikna edici özelliği çok fazla. Bu oyun da bir sürü hayran kazanmış durumda. Çocukların bilgisayar oyunlarındaki şiddete zamanla alışarak çevresine zarar vermesini önlemenin birinci yolu, şiddet oyunlarının çocukların erişimine kapanmasıdır. Bunu ilk etapta yapacak olan çocuğun ailesidir" şeklinde ifade etti.
"Kendilerini onlara benzetmeye çabalıyor"
Çocuk ve ergen psikiyatristi Doç. Dr. Hakan Öğütlü de, çocukların oyunlar üzerinden yaşadığı hayal gücünü gerçek hayatta da uygulamaya çalıştığını, bu şekilde son derece zarar verici bir hale geldiğinin altını çizdi. Öğütlü "Çocuklar, oyundaki karakterler gibi davranmaya çalışıyor, kendilerini onlara benzetmeye çabalıyor. Esas sorun bundan kaynaklı. Bu durum, hem empati yeteneklerinin hem de düşünsel becerilerinin düşmesine sebebiyet veriyor ve bu tarz olumsuz davranışlar normalleşiyor. Öğretmenlerine, ailelerine ya da akranlarına saldırılar düzenleyebilecek hale geliyorlar" açıklamasında bulundu.
Çocuklardaki olumsuz davranışlara karşı mutlaka bir uzmandan destek alınması gerektiğini vurgulayan Öğütlü, şunları ekledi:
- Buna karşı davranış terapisi uygulanmalı, gerekirse ilaç tedavisine başlanmalı.
- Bir taraftan sosyallikle ilgili sorunları varsa, sosyal becerilerini artıracak aktiviteler yapılmalı.
"Haberleri gördükçe şiddet eğilimi artabiliyor"
Çocuk ve ergen psikiyatristi Öğütlü çocuklardaki şiddet eğilimini bir bütün olarak değerlendirmenin önemli olduğu söyledi. Öğütlü "Böyle bir olayın olması ister istemez diğer kişilerin de daha kolay yapabilmesini sağlıyor. Çünkü bir kapı aralamış gibi algılanıyor. O yüzden böyle haberlerin çok fazla duyurulmasını istemeyiz. Çünkü psikiyatrik rahatsızlığı olan kişiler bu haberleri gördükçe şiddet eğilimi artabiliyor" ifadelerini kullandı.